| saldırıya uğradığını söylediğin günün üzerinden haftalar geçti, tamam mı? | Open Subtitles | إسمع، لقد مضت أسابيع منذ أوّل بكاء للإعتداء عليكِ، حسناً؟ |
| Zamanında babası tarafından saldırıya uğramış sık sık da işkence görmüş. | Open Subtitles | لقد تعرض للإعتداء من قبل والده الذي كان يعذبه بصورة متكررة. |
| İnsan tamamen yabancı biri tarafından da saldırıya uğrayabilir. | Open Subtitles | لكن الشخص مُعرّض للإعتداء عليه . بواسطة شخص غريب تماماً |
| Bunun anlamı ABD'de cinsel Saldırı için neredeyse hiçbir caydırıcı ceza yok. | TED | هذا يعني وبمفهوم عملي بأنه لا يوجد رادع للإعتداء في الولايات المتحدة الأمريكية. |
| Üç kadın kurban, cinsel taciz yok ve üçü de boğulmuş ama elle değil. | Open Subtitles | ثلاث ضحايا من جنس النساء من دون علامات للإعتداء الجنسي، و جميع الضحايا تم خنقهم بطريقة غير يدوية. |
| Belki annesi kaçığı ve tacize uğradığındandır. | Open Subtitles | ربما بسبب رحيل أمها, و تعرّضها للإعتداء. |
| Irza tecavüz suçundan yattığı Kalifornia Eyalet Hapisanesinden salınmış. | Open Subtitles | أصدرَ مِنْ سجنِ تأديب ولاية كاليفورنيا حيث قَضّى فترة في السجن للإعتداء الجنسي. |
| Seni şahsa saldırıdan hapse attırabilirim. | Open Subtitles | تعرف أنّه بإمكاني مقاضتك.. للإعتداء الآن ؟ |
| 12 yaşın altında 3 kız çocuğuna cinsel istismardan suçlu bulundu 4 farklı mahkemeden sonra. | Open Subtitles | وجد مذنباً للإعتداء الجنسي على ثلاث فتيات تحت الثاني عشر من عمرهن بأربع محاكمات منفصلة |
| Bir peder, benim pederim, kendi kilisesinde saldırıya uğradı. | Open Subtitles | القسيس، كاهني، تعرض للإعتداء بشكل وحشي في كنيسته |
| Kendi evinde, kapı kilitliyken saldırıya uğradığının farkında mısın? | Open Subtitles | تدركين أنك تعرضتي للإعتداء في شقتك وكان الباب مقفلاً تريدين أن أتركك وحدك |
| İş saldırıya geldiği zaman, asla hoşgörü göstermeyiz. | Open Subtitles | لدينا سياسة بعدم التسامح عندما يتطور الأمر للإعتداء |
| Adam cinsel saldırıya kalkıştığı için yargılanıyormuş. | Open Subtitles | لقد أتّهم الرجل بمحاولات للإعتداء الجنسي. |
| Şu ana kadar saldırıya uğradım, tehdit edildim kaçırıldım ve neredeyse tecavüze uğruyordum. | Open Subtitles | حتى وقتنا هذا، تعرضت للإعتداء والتهديد الخطف، وتقريبًا الإغتصاب |
| saldırıya uğrayan kişi tekrardan saldırıya uğramış gibi olur. | Open Subtitles | الشخص الذي تعرض للإعتداء يتعرض للإعتداء مرة أخرى. |
| Arama 21:08'de bir taksi şoförü tarafından bu adreste birinin saldırıya uğradığını söylemek için yapılmış. | Open Subtitles | ورد الإتصال في الـ9: 08 من سائق سيّارة أجرة قائلاً أنّ هُناك شخص تعرّض للإعتداء بهذا العنوان. |
| Depodaki bakım görevlisi saldırıya uğramış ve şuursuz hâlde terk edilmiş. | Open Subtitles | عامل الصيانة في المخزن تعرض للإعتداء وترك فاقداً للوعي |
| universitede sarhoş kızlarla ilgili bir göruş vardır, sanki saldırıya uğramaları kendi suçuymuş gibi davranırlar. | Open Subtitles | في الكلية كانوا يتحدثون عن الفتيات اللواتي يثملن بطريقة مشينة، وكأنهن مسؤولات عندما يتعرضن للإعتداء. |
| Karınız saldırıya uğradığını ve kendisini jakuzide boğmaya çalıştıklarını söyledi. | Open Subtitles | اخبرتنا زوجتك انها تعرضت للإعتداء وحُبست تحت المياه في الحوض الساخن |
| Cinsel Saldırı ve adam dövmekten üç yıl yatan Douglas Sampson mı? | Open Subtitles | نفس دوغلاس سابمسن التي عَمِلتْ ثلاث سَنَواتَ للإعتداء الجنسي وبطارية؟ |
| Cinsel taciz kurbanlarının bazıları ailesine söyler bazılarıysa bir şekilde dışa vurur. | Open Subtitles | لم أظن مطلقا أنهم كانوا يتعرضون للإعتداء بعض ضحايا الإعتداء الجنسي يخبرون اهاليهم |
| Bir çocuk cinsel tacize uğrayıp kendini öldürdüğü için mutlu musun? | Open Subtitles | أن صبي تعرض للإعتداء الجنسي ثم إنتحر ؟ |
| Şu an Saldırı suçundan şartlı tahliyede. | Open Subtitles | والذي هو الآن فترة تسريح للإعتداء |
| İki ay sonra Toronto'da... ..bir kadın Kanada donanma subayına, cinsel saldırıdan tutuklandı. | Open Subtitles | ثم ألقي القبض عليه بعدها "بشهرين في "تورنتو للإعتداء جنسياً على ضابطه بحرية كندية |
| Ken adına cinsel istismardan ötürü arama emri çıkartacağım. | Open Subtitles | لقد نشرت تعميما على (كين) للإعتداء الجنسي |