| onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık. | Open Subtitles | كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك |
| onu yakalamak için onaylı bir ekibim var ve katılmak istiyorum. | Open Subtitles | لدية قُوة مصرح بها للإمساك به وأريد المشاركة. |
| Tanrı biliyor ya, onu yakalamak için inanılmaz bir bedel ödüyoruz. | Open Subtitles | الله يعلم أننا ندفع ثمناً غالياً للإمساك به |
| Bu adamı yakalama şansı en yüksek olan kişi benim! | Open Subtitles | أنا أفضل فرصة للإمساك به. |
| Emma Kanca ve Neal'la birlikte onu yakalamaya gitti. Adadan çıkış yolumuz o. | Open Subtitles | ذهبَت (إيمّا) مع (هوك) و (نيل) للإمساك به و هو وسيلتنا لمغادرة الجزيرة |
| Tanrı biliyor ya, onu yakalamak için inanılmaz bir bedel ödüyoruz. | Open Subtitles | الله يعلم أننا ندفع ثمناً غالياً للإمساك به |
| Ve o hamlesini yaptığında, onu yakalamak için orada olacağız. | Open Subtitles | وعندما سيقوم بخطوته سنكون هناك للإمساك به كيف ؟ |
| Jack Chesapeake Matadoru'na kafayı takmış durumda ve Bill'i onu yakalamak için çalıştırıyor. | Open Subtitles | جاك مهووس بسفاح شيسابيك و هو يستميل ويل للإمساك به |
| onu yakalamak için üzerinizde oluşan stres çok büyük olmalı. | Open Subtitles | الضغوطات المفروضة عليكم للإمساك به لابد وأنها كانت كبيرة |
| onu yakalamak için herkesten farklı bir şekilde düşünen birini bulman gerek. | Open Subtitles | سيتوجب عليك إيجاد أحدًا ما لا يفكر مثل أي أحد آخر للإمساك به |
| onu yakalamak için onaylı bir ekibim var ve katılmak istiyorum. | Open Subtitles | لدية قُوة مصرح بها للإمساك به وأريد المشاركة. |
| Flash onu yakalamak için çok hızlı olmalı. | Open Subtitles | على البرق أن يكون سريعًا جدًّا للإمساك به. |
| Hata yapacak ve siz de onu yakalamak için orada olacaksınız. | Open Subtitles | سيرتكب خطأ، و سنتواجد للإمساك به |
| Bu onu yakalamak için tek şansımız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا الوحيدة للإمساك به |
| Mike, Vale'in bu herifi toplantıya getireceğini varsayarsak onu yakalamak için bir plan yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لنفترض يا (مايك) أن (فيل) رتب لنا لقائاً مع هذا الوغد يجب أن نضع خطة للإمساك به |
| onu yakalamak için koşuyorum... | Open Subtitles | ركضت للإمساك به... |
| Biz şu anda konuşurken, onu yakalama operasyonu devam ediyor. | Open Subtitles | للإمساك به بينما نتحدث |
| Bu adamı yakalama şansı en yüksek olan kişi benim! | Open Subtitles | أنا أفضل فرصة للإمساك به. |
| onu yakalamaya mı çalışıyorsun, yoksa temasa geçmeye mi? | Open Subtitles | أأنت تسعى للإمساك به أم الإتصال به؟ |
| Başkomiser Yindel, Batman'e şiddetle karşıdır ve makamına geçtikten sonra kararlılıkla onu yakalamaya çalışacaktır. | Open Subtitles | النقيب (يندل) تقف تماماً ضد (باتمان)... وقبل توليها المنصب ستسعى... بلا هوادة للإمساك به. |