Demek istediğimi vurgulamak için ne yaptığımı herkes görebiliyor mu? | TED | هل ترون ما فعلته هنا للتأكيد على رأيي؟ |
Cinsiyetle ilgili ilk bölümlerimden birinde tanımı vurgulamak için zamirler fikrini kullandım, "onlar" ve "onlara" gibi cinsiyetsiz zamirleri tanıttım. | TED | في واحدة من حلقاتي السابقة عن نوع الجنس، استخدمتُ فكرة الضمائر للتأكيد على المفهوم والتعريف بضمائر الحياد الجنسي مثل: "هم" و "إياهم". |
Ben buna, evrimin P.K. modeli diyorum, çok teknik konuşmak istemiyorum ama P.K. Patates Kafa demek ve bu adı şunu vurgulamak için kullanıyorum: Bildiğimiz ve sevdiğimiz bütün duyular; gözlerimiz, kulaklarımız, parmak uçlarımız, hepsi de yalnızca çevresel tak-kullan türü aygıtlar: Takıyorsunuz ve kullanmaya hazırlar. | TED | أطلق على ذلك نموذج التطور P.H لا أريد أن أخوض في مصطلحات تقنية معقّدة لكن P.H هو اختصار لمصطلح "رأس البطاطا" وأستخدم هذه التسمية للتأكيد على أن جميع أجهزة الاستشعار هذه التي نعرفها ونحبها كأعيننا وآذاننا وأطراف أصابعنا تعمل تماماً كالأجهزة الملحقة بالحاسوب: نستطيع استخدامها حالما تقوم بتركيبها. |
Tek bir baskın ortak olduğunu vurguluyor. | Open Subtitles | للتأكيد على ان هناك شريك واحد مسيطر |
Adı "Karayipli Kraliçeler", artık kaçak aşk yok temasının vurguluyor. | Open Subtitles | "تسمي "ملكات الكاريبيان وذلك للتأكيد على سماع أغنية "No more love on the run". |
Ben lda Mae Jensen, erkek striptizci siparişimizi teyit etmek için arıyorum. | Open Subtitles | هذه هي ملكة جمال إيدا ماي ينسن. أنا أتصل للتأكيد على متعر ذكر |
Sekizinci hafta ultrason randevunuzu teyit etmek için. | Open Subtitles | للتأكيد على موعد صورة الأسبوع ال8 فوق الصوتية؟ |
Bir hafta önce üsten kaçan bir askerin cesedini teyit etmek için gitmişti. | Open Subtitles | كان قد خرج للتأكيد على وفاة جندي كان قد غاب بدون إجازة منذ أسبوع |
Evet. Arabayı önce bana göndereceğini teyit etmek için arıyorum. | Open Subtitles | لقد اتصلت للتأكيد على إرسال من سيقلني |