ويكيبيديا

    "للتجارة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ticaret
        
    • ticarete
        
    • takas
        
    • ticareti için
        
    • tıbbi marijuana
        
    • ticaretin
        
    Ve ancak bizden böyle çekindikleri sürece Fransızlarla aramızdaki ticaret anlaşmalarını lehimize çevirebiliriz. Open Subtitles حين يكون الـ هيرون أقوى من خوفهم سنعمل شروطاً جديدة للتجارة مع الفرنسيين
    Bütün bu savaş tehditleri ticaret için hiç iyi değil. Open Subtitles كل صليل السيوف هذا ليس جيد للتجارة استطيع أخبرك بذلك
    Ayakta kalabilmesi için, Uzak Doğu ile ticaret yapması gerekir. Open Subtitles للبقاء على قيد الحياة , احتاجت للتجارة مع الشرق الأقصى
    Literatüre göre, araştırmamıza göre, o tam da olmasını beklediğimiz kişi, tamamıyla ticarete bağlı yalnız bir anne, çocuklarına bakıyor. TED فهي كانت كل شئ توقعناه وفقاً لأدب والبحث، وصولاً إلى أنها كانت أم واحدة مُتَجهة للتجارة ودعم أطفالها.
    Dış ticaret için müreffeh bir kıyı geçidi olarak kullanılırdı Open Subtitles وهي تستخدم لتكون ممرا في اتجاه البحر للتجارة المزدهرة الخارجية
    En iyi bilinen yasadışı ticaret yolu ise Kongo'dan çıkartılan tantalın, Ruanda malı olarak saklandığı Ruanda sınırı. TED أحد الطرق المعروفة للتجارة غير المشروعة هي على الحدود مع رواندا، حيث يتم تمويه التيتانيوم الكونغي على أنه رواندي.
    ticaret Merkezi'ne giden başlangıçtaki kortej yolu... çok uzakta kalıyor. Open Subtitles المسار الأصلي للموكب على الطريق إلى مارت للتجارة أنه بعيد جدا , أليس كذلك؟
    Warren Uluslararası ticaret Merkezi'nin temsilcisi olduğunu söyledi. Open Subtitles قال انه كان ممثل وارن مارت للتجارة الدولية
    Huronlar bu korku sayesinde güç kazandığında, Fransızlarla yeni ticaret şartları belirleyeceğiz. Open Subtitles حين يكون الـ هيرون أقوى من خوفهم سنعمل شروطاً جديدة للتجارة مع الفرنسيين
    İyi bir ticaret kafası var ama zevkten anlamıyor. Open Subtitles لديه راس جيد للتجارة ولكنه من غير ذوق إطلاقاً
    Bu, ticaret Federasyonu için ilginç bir hamle. Open Subtitles هذه لعبة غريبة بالنسبة للإتحاد الفيدرالي للتجارة.
    Önemli ticaret yollarının kesişme noktasındaydı. Open Subtitles كانت تقع فى تقاطع طريقين رئيسيين للتجارة
    Deregülasyon, özelleştirme [Dünya ticaret Örgütü] ve serbest ticaret ile [Uluslararası Para Fonu] gördüğümüz başka bir çevirmedir ve isterseniz deyin ki [Amerika Ülkeleri Zirvesi] ortakalanların alınmasıdır. Open Subtitles بإلغاء قيود خصخصة التنظيم للتجارة الحرة ما نراه حتى الآن هو آخر المحتويات وإذا أردت الخاص عليك الاستيلاء على العموم.
    Federal ticaret Örgütü'nden bir teklif aldım. Open Subtitles حسناً، لقد جاءتني زيارة من المنظمة الفيدرالية للتجارة.
    Bu ticaret Ortaklığı'nın dövüşü ve Jing Wu Okulu kabul etmişti. Open Subtitles كل من مجلس الغرف الأجنبيه للتجارة و الإتحاد قد وافقوا علي ذلك هذا الامر لايعنيك
    Çok üzülerek de olsa bu Parlamento'nun dikkatini, insanoğlunu zalimler seviyesine alçaltan ve insan doğasının yüksek karakter özelliklerini aşağılayan bir ticaret türüne çekmek istiyorum. Open Subtitles كنت منقبض الصدر لأني جلبت الإنتباه في البرلمان للتجارة التي تذل الرجال إلى مستوى الوحوش
    ticaret, endüstri ve turizm için gerekli tesislerin ihtiyaç duyduğu yeni yollar bu orman alanlarıyla kesişiyor. Open Subtitles انشئت شبكة الطرق الجديدة في بقايا الغابة الصغيره البنية الاساسية اللازمة للتجارة , والصناعة والسياحة
    Eyaletler arası ticarete ket vurulması vakası olarak görüyorlar. Open Subtitles سمعت أنهم تسلّموا الأمر منا بالنسبة لهم فهي عملية عرقلة للتجارة بين الولايات
    Açıkçası, ticarete bel bağlayan bir gezegenden geçitlerini almak doğru olmaz. Open Subtitles لن يكون صحيحا أخذ الباب من كوكب أعتمد علية للتجارة
    Ayrıca yiyecek ve şarap takas etmek için Fransızcamı kullanıyordum. Open Subtitles كان بإمكاني إستخدام لغتي الفرنسيّة للتجارة بالأغذية والنبيذ وأياً كان
    Anlayacağınız nesli tükenmekte olan canlıların ticareti için Hong Kong'taki Walmart. Open Subtitles في الأساس، ووول مارت للتجارة المهددة بالانقراض الأنواع في هونغ كونغ.
    Buradaki herkesin tıbbi marijuana lisansı var mı? Open Subtitles هل كل واحد هنا لديه رخصة صالحة للتجارة بالحشيش
    Küresel ticaretin şu anki kuralları altında, ülkeler kendi programlarını güçlendirmek yerine, emisyon azaltmaktan uzak durmaya daha hevesliler. TED بموجب القواعد الحالية للتجارة العالمية، فإن للدول حافز قوي للتخلص من تخفيض الانبعاثات للدول الأخرى، بدلا من تدعيم برامجهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد