| Şimdilik bildiğimiz tek şey, çoktan bir yerlere patlayıcı yerleştirdiği. | Open Subtitles | حسب ما نعرفه، لابد أن تكون قد جهّزت مكان للتفجير |
| Sen show yaparken, bende polislerden kurtuldum, kamyona patlayıcı koydum. | Open Subtitles | بينما كنت أنت تقدم عرضاً, قمت أنا بالتخلص من الشرطة ولغمت شاحنة للتفجير |
| Bir keresinde havaya uçmuştum. Beklediğim kadar kötü değildi. | Open Subtitles | لقد تعرضت للتفجير مرتين وهذا لم يكن سيئا كما توقعت |
| Tamam. Ama bu hepimizi havaya uçurmak için yeterli bir sebep değil. | Open Subtitles | مفهوم، لكن هذا ليس مسوغًا لتودي بنفسك للتفجير. |
| Patlama dış kabuğun içine nüfuz edip uzaylı kraliçeyi öldürmeli. | Open Subtitles | والآن، ينبغي للتفجير أن يخترق هيكل السفينة ويقتل ملكة الفضائيين |
| Ayak bileklerine bağlı patlayıcılar hala patlamaya hazır. | Open Subtitles | والمتفجّرات لازالت حول كاحليهما وجاهزة للتفجير |
| - 30 saniye içinde patlayacak. | Open Subtitles | - لقد بدأ العد التنازلي للتفجير |
| İki olayda da sistemler, yoğun hidrazin nitrat patlayıcı ve basit bir uzaktan deklanşör devresiyle birlikte metal bir tenekeyle kaplanmıştı. | Open Subtitles | محشوة بكثافة بنيترات الهيدرازين المتفجرة ودائرة بسيطة للتفجير عن بعد |
| Bu adam mutfağında el yapımı patlayıcı fabrikası olduğu için tutuklamış. | Open Subtitles | هذا الشخص ألقى القبض عليه بسبب إيجاد عبوة ناسفة للتفجير داخل مطبخه. |
| Laser menzilli, 25mm patlayıcı ve ve yüksek tahribat özellikli Hedefin arkasına programlana bilir. | Open Subtitles | بها ليزر للتوجيه و قذائف 25 ملم, بها قذائف شديدة الإنفجار, يمكنك برمجتها للتفجير من خلف العدو |
| Nitrometan, dizel yakıt, patlayıcı kapsül ya da bilyeli yatak satın aldın mı? | Open Subtitles | لقد قمت بشراء وقود النيتروميثان او كبسولات قابلة للتفجير ؟ |
| PE4 adındaki plastik patlayıcı kullanılmış. Sağlam, ele geçirilmesi zor ve fazla ölümcül. | Open Subtitles | الجهاز الذي أستخدم للتفجير يدعى "بي إي 4" مُستقر، من الصعب الحصول عليه، قاتل جداً |
| Bir kalem. Bu bir C-4 patlayıcı. | Open Subtitles | قلم,مصمم للتفجير |
| Benim neredeyse havaya uçacak olmamla başladı. | Open Subtitles | تبدأ بي وأنا تقريبا أتعرض للتفجير. |
| Fakat kapılar bağlı ve havaya uçurulabilir. | Open Subtitles | لكن الأبواب مفخخة و مهيَأة للتفجير |
| Boyd altından havaya uçuracak. | Open Subtitles | بل للتفجير الصخور (بويد) سوف يشقّ طريقه من الأسفل |
| Patlama alışkanlıkları var, özellikle hakarete uğradığını düşündüğü zaman. | Open Subtitles | عنده اعتياد للتفجير خصوصا إذا أهينت مشاعره |
| Patlama ihtimali yüksek olan bir istasyona gitmeye gönüllü oldun. | Open Subtitles | أنتِ تطوعتي لتكوني على متن المحطة من شأنه أن يكون فرصة جيدة للتفجير |
| Patlama sırası çoktan başladı. | Open Subtitles | وقد بدأت بالفعل تسلسل للتفجير. |
| Patlayıcılar hala ayak bileklerinde ve hala patlamaya hazırlar. | Open Subtitles | والمتفجّرات لازالت حول كاحليهما وجاهزة للتفجير |
| - 30 saniye içinde patlayacak. | Open Subtitles | - لقد بدأ العد التنازلي للتفجير |