| Müşterilere temizlik formu verdim böylece bizden ne istediklerini hep bildik. | Open Subtitles | أعطيت العملاء استمارات للتنظيف حتي لا ننسي أشياء يريدوننا أن نفعلها |
| temizlik yapmak için bir ev, yemek yapmak içinse çocuklar olmalı. | Open Subtitles | تطبخ وهي نظيفة لكنك لديك بيت للتنظيف أنت ستحصلين على الأطفال والطبخ لهم |
| Gece yarısına kadar açıklar. Rodeo Kuru temizleme? Ben... | Open Subtitles | انهم يعملون حتى منتصف الليل روديو للتنظيف ؟ |
| - Kanıt yok edildi. Her şeyi temizlemeye yolladım. | Open Subtitles | على كل حال ، لقد شوه الدليل لقد بعثت بكل شئ للتنظيف |
| İşim bittiğinde temizliğe gerek yok. | Open Subtitles | حسناً .. لاحاجة للتنظيف عندما انتهي |
| Pekala. 5 masasnın temizlenmesi lazım bakalım formunda mısın ? | Open Subtitles | حسنا ، طاولة رقم 5 تحتاج للتنظيف ، فلترينا مهاراتك |
| Bütün teknik işleri kızım hallediyor ve iki kadından oluşan bir temizlik ekibim var | Open Subtitles | ابنتي تتولى كل الأمور التقنية ولدي قسم للتنظيف يتألف من امراتين |
| Bunu kapatmak zorundayız yoksa termal temizlik yaparlar. | Open Subtitles | يجب علينا إطفاء هذا أو سنتعرض للتنظيف الحراري |
| Haftada üç gün uğrayıp, temizlik yapmamı söyledi. | Open Subtitles | وطلبت مني القدوم إلى هنا لثلاثة أيام في الأسبوع للتنظيف |
| Bu tesis gizlidir ve termal temizlik için programlanmıştır. | Open Subtitles | هذه المنشأة صنّفت سرية ومجدولة للتنظيف الحراري |
| Çünkü kendi temizlik şirketimi açmama yardım edecek. Tess sana söylemememi istedi ama ben çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | لانها ستساعدني بانشاء شركتي للتنظيف المنزلي |
| Daha odayı temizleme şansım olmadı. | Open Subtitles | أنا لم آخذ فرصة للتنظيف الغرفة لحد الآن. |
| İlaçlama, filtrelemede, temizleme zımparası olarak, seramiklerde kullanılıyor. | Open Subtitles | يستخدم كمبيد للحشرات, عنصر ترشيح مادة كاشطة للتنظيف, للسيراميك |
| temizlemeye göndermen, hâlâ bende şüphe uyandırıyor. | Open Subtitles | لا زلت أعتقد ان هناك بعض الشكوك بخصوص إرسالك لها للتنظيف |
| Acele temizlemeye yolladığı giysileri de elimizde. | Open Subtitles | لدينا الملابس التى أرسلها للتنظيف على عجل |
| Tamam. Bugün temizliğe ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | حسنا , انتي لستٍ في حاجه للتنظيف اليوم |
| temizlenmesi gereken alanlarımız yapılması gereken yollarımız ve kazılması gereken kanallarımız var. | Open Subtitles | لدينا حقول تحتاج للتنظيف و شوارع للبناء و قنوات للحفر |
| Ev dağınık olurdu ve temizlemek zorunda kalırdım. | Open Subtitles | لينقلب المنزل رأساً على عقب وأضطر للتنظيف |
| Connally'nin kanlı elbisesini temizleyiciye gönderdi. | Open Subtitles | انه يرسل ملابس كونالي الملوثة الدماء للتنظيف |
| İnsanlar kusarsa temizlemesi daha kolay oluyor. | Open Subtitles | يجعلها أسهل للتنظيف إن تقيأ أحد عليها |
| Balkabağı aromalı kahveler, kışlık kürklerimi çıkarmak, sonra hayvan severlerin kürkün üzerine attığı kırmızı boyayı çıkarmak için kuru temizlemeciye gitmek. | Open Subtitles | لات اليقطين المتبل جلب فرائي الشتائية للخارج ثم جلب فرائي الشتائية للتنظيف الجاف للتخلص من طلاء بيتا الاحمر |
| Biz temizlikçi kadın arıyoruz, eğer öyle birini duyarsan- - Shh | Open Subtitles | كنا نبحث عن سيدة للتنظيف لذا لو سمعت عن واحدة |
| Elbisemi temizletmeye gönderdi. | Open Subtitles | لقد ارسل ثوبي للتنظيف |
| Temizlenmeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | أنه لا يحتاج للتنظيف |