| Sadece bir saniye için dur ve bunu bir düşün. | Open Subtitles | توقف للحظات قليلة وفكر في الأمر، هلا فعلت ذلك من أجلي؟ |
| Yani bu adam kendi olarak bir saniye bile yaşamıyor. | Open Subtitles | لذلك هذا الشخص لا يستطيع أن يبقى على حقيقته ولو للحظات. |
| Seninle başka bir dakika daha sessiz kalmaktansa kendimin dışlanmasını tercih ederim. | Open Subtitles | انا افضل ان اهجر حتى اتكلم اليك.. و لو للحظات على انفراد |
| Benim için duruşmayı Biraz geciktirmelerini ister misin? | Open Subtitles | هلا طلبت منهم أن يؤخروا الإجراءات للحظات ؟ |
| Nasıl oldu bilmiyorum, Sandy ama sadece bir saniyeliğine dışarı çıktık, ve onlar ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لا أعرف كيفَ قاموا بها تسكعنا في الخارج للحظات ومن ثمّها اختفوا |
| Aslında etkilendim. Beni kandırma yönteminizi... Bir an için doğru sandım. | Open Subtitles | أنا منذهل في الواقع، طريقة جذبكِ لي، جعلتِني أخمّن هناك للحظات |
| ...sadece birkaç dakikalığına kayboluyordu ama döndüğünde... | Open Subtitles | لم يذهب سوى للحظات معدوده لكنه عندما رجع .. |
| Biliyor musun, çok kısa anlığına, sen olmanın neye benzediğini biliyordum. | Open Subtitles | هل تعرفين أنني شعرتُ للحظات قليلة بروعة أن أكون مثلكِ؟ |
| Şu konu hakkında bir saniye konuşabilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | هل من الممكن أن نتكلم عن هذا للحظات رجاء ؟ |
| Doktorla bir saniye görüşmem gerek. Çok gerçekçi olmuşlar. | Open Subtitles | أنا فقط أريد الطبيب للحظات بالمناسبة يبدو صدرك حقيقي |
| Barbara 1983'te bunu yaptığında ince bir dakika boyunca açık kalıyordu. | Open Subtitles | عندما فعلت بربارة هذا في عام 1983 الثني بقى مفتوحا للحظات |
| Birkaç dakika aptalca davranıp eğlendik. | Open Subtitles | أجل. للحظات كنا نتصرف بطيّش. وحظيّنا بوقتٍ ممتع. |
| birkaç dakika ayrılmak ister misin? | Open Subtitles | بما أنك هنا أتمانعين أن تستلمي عني للحظات |
| Odadan Biraz çıkabilir miydiniz acaba? Az sonra tekrar gelirsiniz. | Open Subtitles | أتمانع مغادرة الغرفة للحظات ثم يمكنك العودة مباشرةً |
| Sağol, baba. Ben Biraz uzanacağım. | Open Subtitles | شكرا , بابا إنني فقط أفكر أن أستلقي للحظات قليلة |
| Merhaba çocuklar. Sizinle Biraz konuşabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا يارفاق هل تسمحون لي بمحادثتكم للحظات |
| Gözlerini kapa, derin nefesler al ve her şeyi kontrol etmeye çalışma bir saniyeliğine. | Open Subtitles | أغمض عينيك. تنفس بعمق وكف عن محاولة السيطرة على كل شىء للحظات. |
| Çok pahalı tabii. Bir an beni korkuttun. | Open Subtitles | سأقول أنها تساوى الكثير لقد أخفتنى للحظات |
| Bir dakikalığına kapatman lazım, arkada görüşelim. | Open Subtitles | ، أريدك أن تغلق للحظات . وقابلنيّ بالخلف |
| Bir anlığına her şey yolundaymış gibi geldi, ama öyle olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | إنها فقط للحظات وستكون الأمور على مايرام مع إني أعرف إنها لن تكون |
| İzin ver. Rahat bırak kendini. Bir süreliğine gözlerini kapa. | Open Subtitles | فقط استرح ، سلم نفسك لها و اغمض عينيك للحظات |
| Eve girdim ve bir süre oturup düşündüm. | Open Subtitles | ثم دخلت إلى البيت و جلست هناك أفكر للحظات |
| Bugün bir anlık zayıflığıma denk geldi, ama bu olay senin benim için yaşlı olmadığını farketmeme yardım etti. | Open Subtitles | تعرضت للحظات ضعف اليوم لكنه الامر كله بخير لانه اوصلني لنتيجة انك لست كبيرة علي |