...Ali'nin taktiği, onun yumruklamasına izin vermek. | Open Subtitles | .. تكتيكات علي ، للسماح للرجل لكمة نفسه خارجا. |
Trafik, tabi ki... trene izin vermek için durmuştu. | Open Subtitles | ..بالطبع، حركة المرور توقفت للسماح للقطار |
Burada birkaç hafta kalmama izin verdiğiniz için teşekkür bayan G. | Open Subtitles | آه رائع ياسيدة جي شكرلك للسماح لي بالبقاء هنا الاسبوعيين الماضيين |
ve bugün sizlerle bunu paylaşmama izin verdiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum. | TED | و أشكركم جميعا للسماح لي بمشاركتها معكم اليوم |
Tamam, bu senin Kendi Başına Yaşama İzni için 3. başvurun. | Open Subtitles | اوه حسناً حسناً , هذا هو طلبك الثالث للسماح لك بالمعيشة المستقلة ؟ |
Gelmeme izin verdiğin için sağol. Minnettarım. Çok iyisin. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي بالقدوم إلى هنا أنا أقدر ذلك، إنه لطف كبير منك |
Mutluluğu tekrar bulabilirsin, hatta gerçek aşkı bile ama sana yardım etmeme müsaade etmelisin. | Open Subtitles | يمكنك إيجاد السعادة مجدداً حتّى الحبّ الحقيقي ولكن عليكَ أن تكون على إستعداد للسماح لي بمساعدتكَ |
Evinde kalmama izin vermen gerçekten hoş bir davranıştı. | Open Subtitles | هذا لطيف جدا منك للسماح لي بالبقاء في شقتك |
Çocuğun gerçek sonuçlarının açığa çıkmasına izin vermek çok fazla soru istemek olur. | Open Subtitles | للسماح بتلك النتائج الصحيحة بأن تنتشر سيكون هناك الكثير من الأسئلة. |
Büyük faz boşluğu olmadan, kopolimerizasyona* izin vermek için yardımcı bir eritici kullanılması gerekir. | Open Subtitles | يترتب على ذلك إستخدام مذيبات معقدة، للسماح بالإسهام دون إنفصال المرحلة الجوهريّة |
Geçici başvuruya izin vermek için gereken davayı ben onaylarım. Ama tüm yapabileceğim bu maalesef. | Open Subtitles | سوف اصدّق على المسأله للسماح لاستئناف تمهيدى. |
Kalmama izin verdiğiniz için sağ olun. Karşılığını nasıl öderim, bilmem. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي بالبقاء، لا أعرف كيف يمكنني رد الجميل |
Bu akşamı bizimle geçirmesine izin verdiğiniz için teşekkürler, Müdür bey. | Open Subtitles | شكرا للسماح بإقامتها معنا هذه الليلة أيها المأمور |
Eric ve benim burada kalmamıza izin verdiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا جزيلا للسماح لي و اريك بأن نبقى هنا |
Dr. Brown paşa paşa Collier'ın ofisinde ve bilgisayarında inceleme izni versin bize. | Open Subtitles | أحتاج أن يوقع الدّكتور براون على هذا التنازل للسماح لنا بتفتيش المكتب وحاسبات كولير |
Şirket de, çalışanlara canlarının istediği gibi dekore etme izni vermenin tehlikeli olacağını düşünüp kişiliklerinizi dört heyecan verici ve zararsız tema ile sizin yerinize ifade etti. | Open Subtitles | فكرة الشركة انها ستكون مخاطرة كبيرة للسماح لكم بفعل ماتريدونة لذالك هم أبدوا حرياتكم عنكم |
Biz bu korkunç durum için endişelenirken... burada kalmamıza izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | كأس من الماء شكراً للسماح لنا بالبقائ هنا ونحن ننتظر مصير والدينا الفظيع |
Kısa bir süre burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي، تعرفين , اتوقف هنا لفترة |
Sonunda dinlenmeme müsaade ettiğin için şükrediyorum. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي في النهاية أن أرتاح. |
Evinde kalmama izin vermen için sana kabadayılık tasladıktan sonra bu tarz şeyler yapacağımızı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أننا سنقوم بمثل هذه الأشياء عندما ضايقتك للسماح لي بالإقامة معك |
Başlamadan önce, izleyicilerimiz adına bize bu röportaj imkânını sağladığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | - سي هيفنز "كريستوف" قبل أن نبدا أحب أن اتوجه لك بالشكر نيابة عن المشاهدين للسماح لنا باٍجراء هذه المقابلة |