| Sen ve insanların uzun zamandır o zavallı yaratıkları savunuyorsunuz. | Open Subtitles | انت وقومك المثيرون للشفقه دافعتم عن كل شئ لفتره طويله |
| Beni bir zavallı gibi gösterir | Open Subtitles | لا أستطيع ن أفعل هذا سيجعلني أبدو مثيرة للشفقه |
| Ve Larry'nin öğrencileri üzerinden, prim yapmak gibi bir eğilimi var ki bence bu çok zavallıca. | Open Subtitles | ولاري لديه هدف العيش كمفوض عن الطلبه الذي اجدهم مثيرين للشفقه |
| Beni şu travmaya girmiş acınası zavallı kız rolünle kandıramadın. | Open Subtitles | أنت لا تخدعيني بصوره الفتاه الفقيره المثيره للشفقه تلك |
| zavallı kız, ne kadar yazık. | Open Subtitles | الفتاة الفقيره.. كيف هي مثيره للشفقه وضعيفه. |
| Eğer çok acıklı olacaksa burayı kesebiliriz. | Open Subtitles | بأمكاننا قص حوله بعض الشيئ اذا كان مثير للشفقه |
| 6 hafta önce sizin gibi sıradan, gülünç biriydim. | Open Subtitles | منذ 6 اسابيع كنت عادى و مثير للشفقه مثلك |
| Çin lokantasındaki kadın beni ruh hastası sanıyor. | Open Subtitles | تظن سيدة التوصيل الصينيه انني مثيره للشفقه |
| O kadar garip ve zavallısın ki bana karşı bir hamle yapmadığına şaşıyorum. | Open Subtitles | انت غريب جدا ومثير للشفقه انا متفاجئه من انك لم ترغب بي ايضا |
| Yapamazsın, seni zayıf küçük zavallı... | Open Subtitles | لا تستطيع أن تفغل هذا أنت ضعيف ومثير للشفقه |
| Ne zaman onun yanına yaklaşsan ruh hastası, zavallı, kendine güvensiz kurban haline dönüyorsun. | Open Subtitles | تتحولين إلى ضحيه محتاجه مثيره للشفقه بكل مره تقتربين منه |
| En başından zavallı küçük... grubunuzun bir parçası olmayı istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أكن أريد أبدا أن أكون ضمن مجموعتكم المثيره للشفقه في المقام الاول |
| - Bu sadece zavallıca. - Biliyorum ama benim- | Open Subtitles | هذا مثير للشفقه أعلم ، ولكن من أكون |
| Ne zavallıca ama... | Open Subtitles | كم هو مثير للشفقه |
| Yani, gerçekten, bu acınası insanlar buraya seks yapabilcekleri bir vampir bulmak için mi geliyor? | Open Subtitles | أعني كل هؤلاء الناس المثيرين للشفقه قدموا هنا لكي يُمارسوا الجنس مع مصاصي دماء |
| Bir zamanlar sevdiğim ve evlenmeyi hayal ettiğim adamın değeri bu kadar mı gerçekten yazık. | Open Subtitles | الرجل الذي احببته وحلمت بالزواج به يساوي هذا المبلغ فقط انه بالفعل أمرمثير للشفقه |
| Senin için endişeleniyorum. acıklı! | Open Subtitles | انا قلق عليك للغايه مثير للشفقه, بيت هل انت قلق للغايه |
| 6 hafta önce sizin gibi sıradan, gülünç biriydim. | Open Subtitles | منذ 6 اسابيع كنت عادى و مثير للشفقه مثلك |
| - Şu hâline bak! Çok zavallısın! - Niye? | Open Subtitles | ـ أستلم المقود ـ أنظر لنفسك ، أنت مثير للشفقه |
| Benim bunun için kullandığım kelime "hazin" di. | Open Subtitles | "الكلمه التى كنت اود قولها هي "مثير للشفقه |
| Savaş bir irade ülkesidir. Burada sempatiye yer yoktur. | Open Subtitles | الإراده هي سلاحك في الحرب و لا مكان فيها للشفقه |
| Onu istemiyorum. Zavallının teki o. Biliyorum. | Open Subtitles | لا اريده انه مثير للشفقه |