| İsimsiz bir şekilde bir adamın bırakıldığını ve baya dayak yediğini söylediler. | Open Subtitles | لقد استقبلو للتو مجهولاً تعرض للضرب المبرح |
| Bir gün öyle bir dayak yedi ki sol kulağı sağır oldu. | Open Subtitles | وبيومٍ ما تعرض للضرب المبرح إلى درجة أنه فقد السمع فى أذنه اليسرى. |
| Bir gün öyle bir dayak yedi ki sol kulağı sağır oldu. | Open Subtitles | وبيومٍ ما تعرض للضرب المبرح إلى درجة أنه فقد السمع فى أذنه اليسرى. |
| dayak yedim ama kimse ölmedi. | Open Subtitles | لقد تعرّضتُ للضرب المبرح لكن لم يمُت أحد |
| Yazarın dayak yiyeceği kesin tabii. | Open Subtitles | لذا وبكل يقين، الكاتب سوف يتعرض للضرب المبرح |
| dayak yemek istiyorsan, evet. | Open Subtitles | لو أراد شخص أن يتعرض للضرب المبرح |
| Ağabeyimin cenazesinin ardından biraz dayak yemiştim. | Open Subtitles | تعرضت للضرب المبرح بعد جنازة أخي |
| El'i en son yalnız alt etmeye kalktığında bir araba dayak yedin. | Open Subtitles | آخر مرة حاولت مجابهة "اليد" وحدك تعرضت للضرب المبرح. |
| - Olabilir ama onlar aslında çaresiz küçük kardeş dayak yediğinde onu savunan bir ağabey gibiler hani pastadan biraz yemiştir de o yüzden... | Open Subtitles | -ربما، ولكنهم يمثلون الأخ الأكبر الخير... الذي يدافع عن أخيه الأصغر عديم الحيلة... عندما يتعرض للضرب المبرح... |