| Beni buraya, Meyve fırlattığın en son görüşmemizin bir özrü olarak çağırdığını sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنك أحضرتني هنا لتعتذر لي عن رميك للفواكه عليّ في المرة الماضية |
| Eğer Meyve ormanı yapıyorsak, Meyve veren ağaç yüzdesini arttırıyoruz. | TED | إذا ما كنا بصدد زراعة غابة فواكه، نقوم بزيادة نسبة الأشجار الحاملة للفواكه. |
| Lexington'a kadar yürüdüm, yeni bir Meyve pazarı açmışlar. | Open Subtitles | ذهبت لـ ليكسينجتون وفد إفتتحوا متجراً للفواكه جديد |
| Bu toprakları United Fruit Şirketi'ne sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُ هذه الأراضي كلها لصالح الشركة المتحدة للفواكه |
| Bu toprakları United Fruit Şirketi'ne sattım. | Open Subtitles | لقد بعت الأراضي للشركة المتحدة للفواكه |
| Meyve sebzelerden ünlü sporcular yapıp videolarını çekiyorum. | Open Subtitles | سوف اصنع مقاطع للفواكه والنباتات مصنوعة على أشكال مشاهير رياضيين |
| Meyve adamı mısın kök adamı mısın? | Open Subtitles | مُزارع للفواكه ؟ أم مُزارع للجذور ؟ |
| Orta raf, Meyve ve sebzeler. | Open Subtitles | الرف الاوسط للفواكه والخضروات |
| Erkek dediğin kahve içer, Meyve püresi değil. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} الرجال الحقيقيون يشربون قهوة، وليس خليطا للفواكه. |
| Tommy kuru Meyve işinde. | Open Subtitles | فريق "تذكر(تومي)" يمتلكون تجارةً للفواكه |
| Williams Meyve İşletmesi. | Open Subtitles | شركه ويليامز للفواكه |
| - Meyve! | Open Subtitles | للفواكه.. - ماذا؟ |
| O Meyve içindi. | Open Subtitles | تلك للفواكه |
| Bu toprakları United Fruit Şirketi'ne sattım. | Open Subtitles | لقد بعت الأراضي للشركة المتحدة للفواكه |