biliyordum ki, bilgisayarlar "Riziko! "yu kazanmak için gereken şeyi yapamazlardı. | TED | كنت أعرف أنه ليس هناك من جهاز حاسوب يمكنك من أن يفعل ما عليك القيام به للفوز في برنامج الخطر |
Duluth, Hawks bölgesine girdi kazanmak için bir şans arıyor. Bitime sadece saniyeler kaldı. | Open Subtitles | وهم يبحثون عن فرصة للفوز في الثواني الٔاخيرة |
Her oyunu kazanmak için biraz daha hızlı koşmayı, topu biraz daha uzağa atmayı canın isteyecek. | Open Subtitles | ستشعر بالرغبة في الركض أسرع قليلاً وفي رمي الكرة حتى مسافة كافية للفوز في كل مباراة |
Yarışı kazanmam için uygun bir Pooh-Çubuğu! | Open Subtitles | إنها "عصا الألعاب" المناسبة للفوز في السباق |
Bart, seçimi kazanmam için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | (بارت)، أريد منك مساعدتي للفوز في الانتخابات. |
Fakat bu oyunu kazanmak için cesarete ihtiyacın var. | Open Subtitles | ولكن للفوز في هذه المباراة يمكن ، كنت في حاجة إلى الشجاعة |
Seçimleri kazanmak için sabredip ve yatırım yapıyor. | Open Subtitles | ولابد من الصبر والاستثمار للفوز في الانتخابات |
Bunu kazanmak için hiç şansın yok balık surat ve neden bilmek ister misin? | Open Subtitles | ليس لديك فرصة للفوز في هذه وجه الأسماك ، وانت تريد أن تعرف لماذا؟ |
Bu dünyada, kazanmak için birçok yol vardır. | Open Subtitles | ثمّة طرق كثيرة للفوز في هذا العالم |
Avı kazanmak için ihtiyacım olabilecek her şey. | Open Subtitles | كل شيء قد احتاجه للفوز في رحلة التنقيب |
Senin yokluğunda kazanmak için Kaydu'ya bir oy lazım. | Open Subtitles | لا يحتاج"كايدو"إلا إلى صوت واحد للفوز في غيابك. |
Savaşacağım. Bu savaşı kazanmak için elimden geleni yapacağım ama kazanamayabilirim. | Open Subtitles | وسأدافع سأبذل قصارى جهدي للفوز في ذلك |
Yarışı kazanmak için de amacınızı görmeniz gerekiyor! | Open Subtitles | تحتاجون لمعرفة الهدف للفوز في السباق! |
Bunu durdurabilirdim, olacağını görmeliydim Zairon'un savaşı kazanmak için ona ihtiyacı olduğunu belli etmişti. | Open Subtitles | كان بأمكاني منع هذا من حدوثه كان يجب عليً أن أرى هذا قبل حدوثه لقد أدعىً انه يحتاجه للفوز في حرب (الزايرون) الذي كان يٌقاتل |