| köye çıkan yol burası, efendim. Yaya olarak yaklaşık beş dakika sürüyor. | Open Subtitles | هذا هو الطريق للقرية يا سيدي قرابة خمسة دقائق سيراً على الأقدام |
| Arabanın gelip gelmediğini görmek için iki kere köye çıkıp geldim. | Open Subtitles | وكان علي أن أذهب للقرية مرتين لرؤية إذا ما جاء الحوذي |
| Dün gece köye doğru giden beş kişi yanımdan geçmişti. | Open Subtitles | لقد مر بقربي خمسة منهم على الطريق للقرية ليلة أمس |
| Size bastığım resimleri göstereyim. köy civarında çekmiştim. | Open Subtitles | سأريك بعض اللوحات المربعة التي أخذتها للقرية |
| köyün içine sürünüyor ahırlarda insanlar nazikçe hayvanlarla oynaşıyorlar. | Open Subtitles | وكأنه يزحف للقرية. والناس في الحظائر تحتضن حيواناتهم. |
| Bunları parçalayıp köye geri götürebilmek için geriye dönüp tüm binicileri buraya getirmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج لأن نعود ونحضر كل فرسان التنانين لنتمكن من تفكيك هذا وإعادته للقرية |
| 2012 yılında köye vardığımda, fikrimizi insanlara kabul ettirmek için çiftçi üyeleri işe almak için. toplumdan topluma seyahat ettim. | TED | عندما وصلت للقرية سنة 2012 سافرت من جماعة إلى أخرى محاولاً إقناع الناس بفكرتنا، محاولاً جلب مزارعين أعضاء. |
| Ertesi sabah, Komşu köye ulaşabilirse, yabancı misyonerin olduğu, kurtulabilirdi. | TED | وفي الصباح التالي، علمت أنها إن وصلت للقرية القريبة حيث توجد إرسالية تبشير أجنبية فإنها ستنقذ. |
| Çocukları köye gezmeye götürüyoruz. Çay zamanına döneriz. | Open Subtitles | سنأخذ الأطفال من أجل القيام بجولة للقرية وسنعود لتناول الشاي |
| Desolina, bugün köye biraz süt almaya gideceksin. | Open Subtitles | ديزولينا اليوم ستذهبين للقرية لاحضار بعض الحليب |
| Vadiyi aşağı kadar takip edin, köye varmadan sağa dönün ve mağara yolunu takip edin. | Open Subtitles | إذهب لطريق الوادي ولكن قبل الوصول للقرية إتجه لليمين وابتع طريق غروتو |
| Tüm köye yetecek kadar yapacak malzemem var. | Open Subtitles | لدي المقادير اللازمة لنصنع منه للقرية كلها |
| köye onu öldürmeleri için kaç tane adam gönderdiysem, hepsini öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتل جميع الرجال الذين أرسلتهم للقرية لتصفيته! لقد فرّ إذن. |
| Valla bi kere ben köye dönersem bir daha hayat boyu ordan kurtulamam artık. | Open Subtitles | والله إذا عدتُ للقرية ثانيةً فلن أتمكن من التخلص منها طيلة حياتى |
| Artık köye geri dönemem. Elimden başka hiçbirşeyin gelmeyeceği bir kaçaktım artık. | Open Subtitles | بعد ذلك, عدت للقرية ولكنني لم أقم بعمل أي شيء صائب |
| Seni büyüleyip buradan köye götüren kız olmasın bu sakın. | Open Subtitles | توقف ليست تلك التي جذبتك للقرية في المقام الأول |
| - Benimkinde köy insanları var. | Open Subtitles | الألغام هو صورة للقرية الشعبية. ماذا يعني ذلك؟ |
| Son sözleri köyün onuru ve kendi isminin anısı için marş söylenmesini istemesi olmuş. | Open Subtitles | كانت اخر كلماته تكريما للقرية وطلب النشيد ألا تنشد باسمه |
| Adamlar yangını söndürmek için Kasabaya gitmiş olabilirler. | Open Subtitles | ربما ذهبو للقرية للمساعدة في ايقاف النار |
| Bu kadar kısa zamanda Köyü suya kavuşturmak imkânsızdı. | Open Subtitles | وكان من المستحيل توفير المياة للقرية بسرعة |
| Yinede köyümüze dönelim. Efendimize bildirmeliyiz. | Open Subtitles | لنعد للقرية يجب ان نبلغ المعلم |
| Köyde yapacak o kadar az şey vardı ki, köylüler onları kabul ettiler: | Open Subtitles | ولم يفعلوا الكثير للقرية حتى أن تقبلهم في النهاية أهل القرية: |
| Adam sadece köyüne su tasiyor. | Open Subtitles | - إنـه فقط يحمِل المـَاء للقرية - |
| Onu köyünüze götürün. | Open Subtitles | يجب ان تأخذوها للقرية |