| Meteorolojist olan mı? üniversiteye girmek için çalışan bir komşu vardı. | Open Subtitles | كان هناك شخص يعيش بجانبى بينما كنت على وشك الدخول للكليه. |
| Gelecek için bir planım vardı. üniversiteye gitmek istiyordum. | TED | انا لدي خطه لمستقبلي. انا اريد ان اذهب للكليه. |
| Memur bey, üniversiteye yeni geldim ve cezayı ödeyecek param yok. | Open Subtitles | المدينيون لا يمكنهم أيها الشرطى أنا محوله جديد للكليه ولا يمكننى تحمل مخالفه الأن يمكنك الذهاب إلى مدرسه المرور |
| Bilim adamı değil, üniversiteye de gitmemiş, kardeşinin bir şey söylemediğini söylüyor. Daniel Su'nun teknolojisi onunla birlikte öldü. | Open Subtitles | لم يكن عالماً ، لم يذهب للكليه ، وقال ان اخيه لم يخبره شئ |
| Memlekete dönerken. Üniversite gezisi yani. Yunanistan'dan başladık. | Open Subtitles | أنا في طريقي للوطن، رحله للكليه لقد بدئنا في جريس |
| Ya benimle çalışmaya gelirsin, ya da seni üniversiteye teslim ederim, ve hapsi boylarsın. | Open Subtitles | إما أن تأتي وتعمل معي أو أني سأسلمك للكليه ومن ثم ستذهب للسجن |
| Bu boş bir tehditti, ...senin üniversiteye gideceğini söylediğin gibi. | Open Subtitles | إنه تهديد بالكلام مثل عندما قلتِ أنكِ ستذهبين للكليه |
| Eğer istediğin şey gerçekten buysa, bir gün sen de üniversiteye gidebilirsin. | Open Subtitles | ستذهبين للكليه يوما ما إن كان هذا أمر تريدينه حقاً |
| Beş gün önce üniversiteye başvurmayı unuttum. | Open Subtitles | مضت خمسة أيأم ونسيت فعلا تقديم طلبآ للكليه |
| Sonbaharda üniversiteye gidecek, ama hazırlık sınıfına gitmek için ısrar ediyor... sonra gidebilme imkanı varken. | Open Subtitles | ستغادر للكليه في الخريف, ولكنها اصرت على اخذ فصول للمستوى المتقدم الان و التي يمكنها وبسهوله اخذها في وقتها |
| Oğlumu üniversiteye gönderdim de ne oldu beni bu kadar umursamıyorken? | Open Subtitles | مالفائِده من إرسال إبني للكليه بينما هوّ يٌهمِلني ؟ |
| Şimdilik serbest, ama Kim üniversiteye gidince genişlemek istiyorsun. | Open Subtitles | و لكنك تريدين التفرغ عندما تذهب "كيم" للكليه |
| Sana neden üniversiteye gitmek .. | Open Subtitles | وعندما يسألونكَ لمَ تريد الذهاب للكليه |
| Resim çekiyorum, üniversiteye kabul edildiğinde lazım olacak. | Open Subtitles | هذي الصوره للكليه ساصورك |
| üniversiteye gitmek üzere... ve bense... daha onunla nasıl samimi olabileceğimi bulamadım. | Open Subtitles | هي على موعد للذهاب للكليه و... .. |
| Bu kafayla, sınavlarımı geçip üniversiteye gidip ve para kazanabileceğim. | Open Subtitles | ؛( نخلصمن ضربأمهيون تايتجيني أمهيسيونج) إذهب للكليه وأكسب المال |
| Tek başına oğlunu üniversiteye gönderiyor. | Open Subtitles | هي لوحدها ذهبت بابنها للكليه |
| - üniversiteye gitmeliyim. - Neden? | Open Subtitles | يجب أن أذهب للكليه - لماذا؟ |
| Üniversite için para fonu oluşturuyorum. | Open Subtitles | كما تعلم تنصيب حساب مدخرات للكليه |