| Ateşi düşmüyor. antibiyotiklere tepki vermiyor. | Open Subtitles | الحمى لا تهدأ هي لا تستجيب للمضادات الحيوية |
| antibiyotiklere ve bronş açıcılara olumlu yanıt verdi, fakat vücüdunun... özel yerlerinde lekeler oluştu. | Open Subtitles | ولقد استجاب بشكل جيد للمضادات الحيوية ولكنه زاد الطفح الجلدي على منطقته الخاصه |
| İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. | TED | كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي. |
| Ama Şili, Peru ve Ekvador'da de antibiyotik dirençlerinde yüksek bir çeşitlilik görüyoruz. | TED | و لكن كانت لدينا تنوعات كبيرة فى الحساسية للمضادات الحيوية فى شيلى بيرو و الإكوادور, و بدون اتجاه عبر السنين. |
| Domuzdaki antibiyotiğe dirençli salmonella ve nihai ürün arasında yüksek bir bağlantı vardı. | TED | وكان هناك ارتباط وثيق بين السالمونيلا المقاومة للمضادات الحيوية في الخنزير. والمنتج النهائي. |
| Dünyanın her yerinde, her gün yaklaşık 1700 kişi antibiyotiğe dirençli enfeksiyonlar sebebiyle ölüyor. | TED | في كل يوم حول العالم، يموت ما يقارب 1700 شخص نتيجة للبكتيريا المقاوِمة للمضادات الحيوية. |
| Antibiyotiklerin etkinliği azalıyordu. | TED | الحساسية للمضادات الحيوية بدأت فى النزول. |
| Hayır, enfeksiyon nadiren direnç gösterir ve alerji asla antibiyotiklere tepki vermez. | Open Subtitles | والحساسية لا تستجيب أبداً للمضادات الحيوية |
| antibiyotiklere cevap veriyor. | Open Subtitles | .. وانها تستجيب للمضادات الحيوية ، لذلك أنا هنا سأكون هنا لي ماكهنري |
| Ayrıca hastalığın antibiyotiklere yanıt vermesi hastanın tedavi sonrası kendini iyi hissetmesini açıklıyor. | Open Subtitles | ويُمكن ان يستجيب للمضادات الحيوية مما يفسر كونه يشعر بالتحسن |
| antibiyotiklere yanıt alamadık. O yüzden kontrastlı göğüs tomografisi çekip hangi enfeksiyonun daha acil olduğunu belirleyeceğiz. | Open Subtitles | أنتِ لم تستجيبي للمضادات الحيوية لذا سأجري تصوير مقطعي للصدر |
| Enfeksiyon ihtimalinde de hastalık yapan patojenler antibiyotiklere duyarlı. | Open Subtitles | اه، كل المرجح مسببات الأمراض هي أه تظهر حساسية للمضادات الحيوية. |
| Hem bulunan organizma daha az zararlı hale evrimleşmiş, hem de antibiyotik direnci gelişimi görülmemiş. | TED | فتحول الميكروب الى أقل خطورة و لم تتطور مقاومة للمضادات الحيوية. |
| Ve etrafta dolaşanlar antibiyotik direncini arttırır. | TED | وتلك التي تبقى نتيجة اكتسابها لمقاومة للمضادات الحيوية. |
| Bunu bütün bir endüstriye yayarsanız yanlışlıkla büyük bir antibiyotik dirençli bakteri rezervuarı oluşturduğumuzu anlayabilirsiniz. | TED | وهذا انتشر عبر كامل الصناعة، ويمكنك أن تفهم أننا ننشئ بطريق الخطأ خزان كبير من البكتيريا المقاومة للمضادات الحيوية. |
| antibiyotik ve ateş düşürücülere cevap vermiyor. | Open Subtitles | لا تستجيب للمضادات الحيوية أو خافضات الحرارة |
| Ancak çiftlik hayvanlarındaki bu antibiyotiğe dirençli bakteriler sizi nasıl etkiler? | TED | ولكن كيف لهذه البكتيريا المقاومة للمضادات الحيوية في حيوانات المزرعة أن تؤثر عليك؟ |
| Sinüs enfeksiyonu durumunda antibiyotiğe cevap vermezse tavsiye edilen yöntem 6 saatte bir 500 mg iminepem IVq vermektir. | Open Subtitles | في حالة عدم استجابة العدوى للمضادات الحيوية النظام الموصى به هو، 500 غرام من الإميبنم، آي في كيو، كل ست ساعات |
| Menenjit belirtisidir. antibiyotiğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أحد أعراض إلتهاب السحايا نحتاج للمضادات الحيوية |
| Artık evinin konforunda IV antibiyotiğini alabilir: Hastane pijamaları yok, iğrenç yemekler yok ve sadece hastanelerde bulaşan antibiyotiğe dirençli bakteri riski yok. | TED | يمكنه الآن الحصول على المضادات الحيوية الوريدية براحة في منزله، بدون لباس نوم المستشفى ولا الطعام الرديء وبدون خطر الآفات المقاومة للمضادات الحيوية التي تهاجمك فقط في المستشفى. |