| transfer yapmak ister misiniz, efendim. | Open Subtitles | كنت لاود ان اقدم طلبا للنقل , سيدى ما السبب ؟ |
| Olabildiğince çabuk her şişenin Nakliye için hazır hale gelmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل الشاحنات مستعدة ومجهزة للنقل بأسرع ما يمكن |
| Sızıntı yapmayan konteynırlar nakil için çok ağırdırlar. | Open Subtitles | فإن الحاوية المانعة تماماً للتسرب . ستكون ثقيلة جداً للنقل |
| Albay, Tollanlılar'ı yarın saat 06:00'ya taşıma için hazırlayın. | Open Subtitles | عقيد، اجعل التولانيين مستعدّون للنقل غدا في الساعة 6: |
| Başkan buldozerlerini hazırlamış olabilir ancak herkes taşınmaya hazır değil. | Open Subtitles | والآن ربما يكون للعمدة معدات على قمة الاستعداد لكن ليس الجميع مستعد للنقل بعد |
| Hâlâ geniş yelpazede bir dizi politikayı deniyorlar, mesela halk için bisikletler, sürdürülebilir bir ulaşım çözümü olarak ortaya çıktı. | TED | وما زالت تختبر عددًا من السياسات، مثل تقاسم الدراجات الحر، الذي احتفي به كحل محتمل للنقل. |
| NSW Ulaştırma ve Altyapı Bölümü tarafından yapılan ses kaydı. | Open Subtitles | صوت مسجل بواسطة إدارة "نيوساوث ويلز " للنقل والبنية التحتية. |
| Üsteğmen Burk, lütfen Bay Castillo'yu tutuklayın ve onu James'e nakletmek için hazırlayın. | Open Subtitles | اللفتنانت بيرك، يرجى إلقاء القبض على السيد كاستيلو وتهيئته للنقل إلى الوراء إلى جيمس . بكل سرور، سيدي. |
| Kamyonetin üzerinde "Meyer-South Taşımacılık" yazılmış olacak. | Open Subtitles | ماير ساوث للنقل سوف تكون مكتوبة على جانب الشاحنة |
| Binbaşı bunların transfer için istiflenmesini istiyor, efendim. | Open Subtitles | الأشياء الكبيره خزنت كلها للنقل , سيدى |
| Bynarr'ın bölmesinde transfer halkalarından var. | Open Subtitles | هناك جهاز حلقات للنقل فى حجرة باينار |
| Üç kez transfer istedim. | Open Subtitles | لقد تقدمت بطلب للنقل 3 مرات , سيدي |
| Kolinsky tüm Nakliye işini ayarladı.Prag'da buluşacağız. | Open Subtitles | كولينسكي قام بكل الترتيبات للنقل وسنقابله في براغ |
| Pekâlâ, adli tıbba cesetleri Nakliye için hazırlatırım. Cesetler mi? | Open Subtitles | حسناً، سأجعل الطبيب الشرعي يجهّز الجثتين للنقل. |
| Neden nakil istemiyorsun? Onlara seni hırpalayamayacaklarını göster. | Open Subtitles | لماذا لم تتقدم للنقل أظهرهم بأنهم لا يستطيعون العبث معك ؟ |
| Tamam, durumu stabil. nakil için hazır. | Open Subtitles | حسناً ، إنها مستقرة ، وعلى استعداد للنقل |
| Orissa'nın adamları büyük ihtimalle taşıma sırasında Kara Thorine'i koruyacaktır. | Open Subtitles | شركاء أوريسسا على الأغلب الضمان الأسود ثورين للنقل. |
| Biz konuşurken Başkan, Bethesda'ya taşınmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | الرئيس يتم إعداده للنقل إلى "بيثيسدا" الآن |
| "Rosalita'ya ulaşmak için, bu dokunulmaz ulaşım araçlarını seçin. | Open Subtitles | لتفوز بالروزاليتا، خذ هذه الأداة'' ''.المحصّنة للنقل |
| Ulaştırma bakanı olma ihtimali olduğunu ima et. | Open Subtitles | ولمحي له أنه قد يكون هناك منصب كوزير للنقل |
| Cesetleri nakletmek için hazırlayalım. | Open Subtitles | دعنا نحصل على الجثث جاهزة للنقل |
| Yanımızda, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu'nun Hava Güvenliği bölümünden Roland Pangborn var. | Open Subtitles | " نتحدث مع " هولاند بينجبورن من قسم سلامة الطائرات للنقل الوطني الجوي الآمن |
| Bostonia Nakliyat-Lojistik. Kurbanımız Nakliyat ve gümrükler arasında komisyonculuk yapıyormuş. | Open Subtitles | "شركة بوسطونيا للنقل" كان الضحية يتولى أمور الشحن والجمارك للشركات الصغيرة |
| Bilginin eğlenceli ve taşınabilir olması gerektiğine ve olduğuna inanıyorum. | TED | أنا أؤمن أن أي معلومة يجب ويمكن أن تكون ممتعة وقابلة للنقل. |
| Pan Transit 60'larda çalışmayı bıraktı. | Open Subtitles | شركة بان للنقل خرجت من نطاق الأعمال في الستينيات |
| İçeri taşımak için tekerlekli bir sedyeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكما هذا حسناً , ساحتاج إلى نقالة للنقل |
| Sanırım bu vasıflar aktarılabilir. | Open Subtitles | أفترض أنه يمكن أن تقدَّر المهارات استقرائيا و أن تكون قابلة للنقل |