| Bu sözleşme bağlayıcı ve Yahudi karşı tarafın etinden bir kilo kesmeyi talep edebilir. | Open Subtitles | لماذا، فات موعد هذا الصك وشرعاً الآن يحق لليهودي المطالبة برطل اللحم |
| Şeyh llderim'le ilgili bir mesele, düzenbaz Yahudi'ye atlarını ödünç veren adam. | Open Subtitles | إنها مسأله متعلقه "بالشيخ "إلدريم الذي أعار خيله لليهودي المدعي |
| Şeyh llderim'le ilgili bir mesele, düzenbaz Yahudi'ye atlarını ödünç veren adam. | Open Subtitles | إنها مسأله متعلقه "بالشيخ "إلدريم الذي أعار خيله لليهودي المدعي |
| Yahudinin gözleri yok mudur? | Open Subtitles | أليس لليهودي عينان؟ |
| Yahudinin elleri yok mudur? | Open Subtitles | أليس لليهودي يدان؟ |
| Kaşiflerin hikayelerini dinlerken bir Yahudinin bir şişe konyak, şeker ya da sigara karşılığında satılabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ ذلك بينما أنا أستمع الى ِ قصص المستكشفين. يُمْكِنُ لليهودي أَنْ يُشتَري ريع جالون مِنْ البراندي... سُكّرِ، سجائر. |
| Seni Yahudi'ye sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُك لليهودي |
| Seni Yahudi'ye sattım. | Open Subtitles | لقد بعتك لليهودي |