| Bir gün sokakta biriyle tanışıyorlar ve Jane Michael'a şöyle diyor: | Open Subtitles | تقابلا يوما ما في الشارع فقال جين لمايكل |
| Hepsi 30 yapar ve Michael'a veririz. 11 Dolar hafta sonu için bende kalsın. | Open Subtitles | سنجمع ثلاثين دولار نعطيها لمايكل و نبقي 11 حتى نهاية الأسبوع |
| Michael için yaptığımız uçurtmanın kuyruğu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذه ذيل الطائرة الورقية التى صنعناها لمايكل |
| Michael için bomba çarşamba günü patladı. | Open Subtitles | بالنسبة لمايكل, الصعقة كانت يوم الأربعاء |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Sonra olaylar kontrolden çıkarsa, Michael'ın kaçacağı yerin burası olduğunu anladım. | Open Subtitles | لقد لاحظت إن الأمر كان سريع بالنسبة لمايكل إذا خرجت الأمور عن سيطرتة |
| Bu sırada Gob, Micheal için hazırladığı CD ve kartı farkeder. | Open Subtitles | وذلكعندمالاحظَفَمَّالقرصالمدمجَ وبطاقة بأنَّ هو تَجْعلُ لمايكل. |
| Bence Michael'a neler olduğunu söylemeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نقول لمايكل ماذا يجري |
| Aynı sırada Lindsay, Michael'a verdiği sözü tutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | فى هذه الاثناء ليندسى استعدت للوفاء بوعدها لمايكل |
| Michael'a yaptığımız uçurtmanın kuyruğu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هذه ذيل الطائرة الورقية التى صنعناها لمايكل |
| Michael'a söyledim eğer geri dönmezsek bizim için endişelenebilirler. | Open Subtitles | :أنا آسف إيلين لقد قلت لمايكل يجب أن نعود إلى هنا |
| Michael'a söyle notlarını yükseltebilirse Clemson ona talip. | Open Subtitles | قل لمايكل اور ان كان سيتأهل بدرجاته كليمسون تريده |
| Bunu Michael'a aldım. Hep bir Jaguar istemiştir. | Open Subtitles | لقد أتيتَ بهذا لمايكل لقد أراد دومًا هذه الجاجوار |
| Ve Michael için pişirdiğim ilk yemeğin tarifini içeren yemek kitabı. | Open Subtitles | و كتاب طبخ بة اول اكلة اعددتها لمايكل |
| Her iki olasılıkta da Michael için heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمسة لمايكل في كلتا الحالتين |
| Cehennem dediğin şey Michael için seyircisi olmayan bir oda demekti. | Open Subtitles | كان الجحيم لمايكل غرفة بدون جمهور. |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Michael'ın yaptıkları onun için çok sağlıksız. Kendini öldürecek. | Open Subtitles | ان تقليده لمايكل غير صحي له سوف يقتل نفسه |
| Michael'ın en az 4 değişik gezegendeki tesislerinin yerini biliyor. | Open Subtitles | قال انه يعلم تخطيط ما لا يقل عن اربعة مراكز لمايكل على مختلف الكواكب. |
| Micheal Tomlin size ayrıntılar için yardımcı olabilir. | Open Subtitles | يمكن لمايكل توملين مساعدتك في هذه البراغي والمسامير |
| - Michael Whitfield'i alkışlayalım. | Open Subtitles | - يَعْملُ بَعْض الضوضاءِ لمايكل وايتفيلد. |
| Bazıları da Michael'ındı, ama bilmeni isteriz ki biz geri çekiliyoruz. | Open Subtitles | بعضها كان جيداً وبعضها كانت لمايكل نُريدك أن تعرفي أننا سنتراجع |
| - Selam. - Biraz bekle. Ann Coulter'ın uçuş millerini Michael Moore'a aktarıyorum. | Open Subtitles | سأحضر بعد قليل أنا أزيد ساعات المسافر المتكرر لمايكل وارد |
| Kredi kartı açmak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullandığında onu yakalayacağız. | Open Subtitles | سيقوم بأستخدام رقم الضمان الأجتماعي لمايكل لأستخراج كروت الأئتمان حينئذ سنقبض عليه |