| Dün geceye kadar... iki yıldır ne bulursa, kim ne ısmarlarsa içiyordu. | Open Subtitles | لذلك, فهو يشرب لمدة سنتين هذا كل مايستطيع شراءه أو يشتريه له شخصا ما حتى ليلة البارحه |
| O geceden beri yaklaşık iki yıldır kayıpsın. | Open Subtitles | منذتلكالليلة.. كنتِ مفقودة لمدة سنتين تقريباَ |
| Koca iki yıl boyunca ilk üçteydim. Bu benim hayatım. | Open Subtitles | انا كنت في الثلاثي الأفضل لمدة سنتين , هذة حياتي |
| İki yıl ortadan tamamen kayboluyorsun ve şimdi ise kapıyı çalıyorsun. | Open Subtitles | لا خبر عنكَ لمدة سنتين, و بعد ذلك تطرق الباب ؟ |
| İki sene boyunca Kudüs'te bir ambulansta gönüllü olarak hizmet verdim. | TED | لمدة سنتين في القدس تطوعت للعمل في سيارة إسعاف |
| İronik çünkü nişanlın sahtekarlıktan iki yıllık cezasını çekiyor ve sen ne dersen de herkes haberin olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أنه ساذج لأن خطيبك لأن خطيبك بالسجن لمدة سنتين لأنه محتال ولا يهم ماذا تقولين, الجميع هنا يعلم بذلك |
| İki yıldır ben başlarım ve işlek hafta sonlarında beni destenin sonuna mı atıyorsun? | Open Subtitles | لمدة سنتين أقوم أنا بالبدء و من ثم تتركني من أجل مهرج |
| İki yıldır ben başlarım ve işlek hafta sonlarında beni destenin sonuna mı atıyorsun? | Open Subtitles | لمدة سنتين أقوم أنا بالبدء و من ثم تتركني من أجل مهرج |
| Şey, bu işer olurken bia iki yıldır Honkong'da yaşıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نعيش في هونغ كونغ لمدة سنتين عندما حدث ذلك |
| Gömdüğüm ve iki yıldır yasını tuttuğum çocuğum yaşıyor. | Open Subtitles | الطفل الذي دفنته وحزنت عليه لمدة سنتين هو حيّ |
| İki yıldır bizimle ama çok ilerleme kaydetti. | Open Subtitles | لقد كان معنا لمدة سنتين ,ولقد حقق خطوات عظيمه |
| İki yıldır beni sevmeleri için onlara yalvarıyorum ama anlaşılan başlarına bela olmaktan başka yaptığım bir şey yok. | Open Subtitles | لقد كنت ارجوهم لمدة سنتين ليحبونني, ومن الواضح انني اشعرهم بالضيق فقط. |
| Sigortanız onaylandı ve iki yıl boyunca sağlık kontrolüne girmenize gerek yok. | Open Subtitles | التأمين تمت الموافقة عليه وليس عليكما ان تجريا فحصا اخرا لمدة سنتين |
| Bir jimnastikçi olmak için, 1970'lerde Çin'in Hunan Eyaleti'nde iki yıl boyunca eğitim gördüm. | TED | تدربت لكي أصبح لاعبة جمباز لمدة سنتين في هونان بالصين في السبعينات |
| Neredeyse iki yıl boyunca, bütün ülkeyi dolaştık ve uzak köyleri bile ziyaret ettik. | TED | لمدة سنتين تقريباً، جلنا كل البلد و زرنا حتى القرى النائية. |
| İki yıl boyunca iki haftada bir çalışanlarına gitti ve onlardan maaşlarından feragat etmelerini istedi ve bu işe yaradı. | TED | لذلك كل أسبوعين لمدة سنتين في يوم دفع الرواتب كان يقف أمام موظفيه ويطلب منهم التضحية برواتبهم، ولقد نجح |
| ve teşhircilik suçundan... cezanıza 60 gün daha ekliyorum... daha sonra iki yıl dört ay... gözetim altında tutulacaksınız. | Open Subtitles | احكم عليك بستين يوم في نفس الوقت ستقضي عقوبة الخدمة العامة لمدة سنتين و اربعة اشهر فترة المراقبة |
| Yine de dünyanın her yerinde çalışma hayalimi sürdürdüm hatta Haiti'de UNICEF'in engellilere odak noktası olarak atandım, 2010'daki yıkıcı deprem sonrasında iki sene orada çalıştım. | TED | ومع ذلك، أكملت السعي لتحقيق حلمي، في العمل حول العالم وحتى عُيّنت كحلقة اتصال للإعاقات لليونيسيف في هايتي، حيث خدمت لمدة سنتين بعد زلزال 2010 المدمر. |
| Gerisi de böyleyse, bu parti sana iki sene dayanır. | Open Subtitles | إذا كانت بقية البضاعة مثل هذه فسوف تتعامل بها لمدة سنتين |
| Kadın sağlık görevlisi olmak için iki yıllık bir programa kaydoldum. | TED | سجلت في برنامج لمدة سنتين لأصبح مشرفة صحية |
| Aslında, genellikle, en az iki senedir evli olan çiftleri tercih ederiz, ama bu bir kural değildir. | Open Subtitles | حسناً,نحن بشكل عام نفضّل أن يكون آباؤنا المقترحون متزوجين على الأقل لمدة سنتين ولكن ذلك ليس ضمن الوصايا العشر |