| Rodney, paketlemek için silaha ihtiyacım olmadığını uzun zaman önce kanıtladım. | Open Subtitles | رودني, اثبتت منذ وقت طويل انني لست بحاجة لمسدس لأتغلب عليك |
| Annen ve ben... eğer o kahrolası caddeye yürümek için... silaha ihtiyacın olduğunu bilseydik... bu taraflara asla taşınmak istemezdik. | Open Subtitles | أوه , يا رجل , أنا وأمك لم نتنتقل في هذا الحي بمسدس وخصوصاً أننا لسنا بحاجه لمسدس |
| Eğer bu şehirde silaha veya arabaya ihtiyacın olursa; adamın benimdir. | Open Subtitles | إذا أحتجت لمسدس أو سيارة بهذه المدينة أنا الشخص الذي تريده أن يجلبه لك |
| Affedersin. Ajan Merriweather'ın silahı. Güvenlik kilidi hala kapalı. | Open Subtitles | عذرا،بالنسبة لمسدس العميل ميروذر فان صمام الامان مازال يعمل |
| Sakinleştirici tabanca hakkında duyduklarım nedir? | Open Subtitles | ما هذه الشائعات التي سمعتها عن إستخدامك لمسدس مخدر ؟ |
| Giriş kapısından geldim ve sen babanın silahını almaya yeltendin. | Open Subtitles | أنني جئت من الباب الأمامي, وحاولت انت الوصول لمسدس أبيك. |
| Pardon... Ajan Merriweather'in silahının emniyeti hâlâ kapalı. | Open Subtitles | عذرا،بالنسبة لمسدس العميل ميروذر فان صمام الامان مازال يعمل |
| İşte bir silaha ihtiyacım olduğu anlar bunun gibi anlar. | Open Subtitles | في مثل هذه اللحظات يبرز سبب حاجتي لمسدس |
| O'nun silaha ihtiyaç duymasının dışında. | Open Subtitles | فيما عدا, انت تعلمين كان يحتاج لمسدس |
| Kesinlikle büyük bir silaha ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد حقاًً أننا بحاجة لمسدس أكبر |
| Seri numarasını takip ederek silaha ulaşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تتبع الرقم التسلسلي لمسدس الصعق. |
| Delil yerleştireceğim. silaha gereksinimim yok. | Open Subtitles | سأدس الدليل فقط لن أحتاج لمسدس |
| Herkes gevşesin biraz. silaha falan ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | ليسترخي الجميع لسنا بحاجة لمسدس |
| silaha ihtiyacınız kalmaz, çünkü vuracağım ilk kişi siz olursunuz. | Open Subtitles | لاتحتاج لمسدس, سأنال منك |
| Öyle ise silaha ihtiyacın olamayacak değil mi? | Open Subtitles | لن تحتاج لمسدس إذاً صحيح؟ |
| Söyle onlara, Ike Weir'ın dövüşmek için silaha ihtiyacı yok! | Open Subtitles | أخبرهم أن (ايك وير) لا يحتاج لمسدس للقتال |
| Bunu düşün, Adam'ı öldürmen için silaha gerek yok. | Open Subtitles | ... فكر فى ذلك "لا تحتاج دائما ً لمسدس لكى تقتل" |
| Ve eski kocayı araştırdığımda... ruhsatlı bir silahı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | و... اكتشف أن الزوج السابق المالك الفخور لمسدس مسجل |
| Dur, dur tahmin edeyim memur arkadaşınızın silahı sizi bu dürüst vatandaşa yöneltti. | Open Subtitles | لا ، لا ، إنتظر إنتظر ، دعني أحرز مطاردتك لمسدس زميلك الشرطي... قادتك إلى هذا المواطن |
| O yüzden elinde oyuncak tabanca var. | Open Subtitles | إنّه السبب الوحيد لحملكِ لمسدس ضعيف كهذا. |
| Bu Witten silahını için maç değildi. | Open Subtitles | انها لم تكن متطابقة لمسدس ويتِن |
| Fakat bu onun Mark'ın silahının seri numarasını bildiğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | مع ذلك فهي تعرف الرقم التسلسلي (لمسدس (مارك |
| Küçük bir silah için büyük sözler bunlar. Hepimizi vuramazsın. | Open Subtitles | هذا كلام كبير لمسدس صغير لا يمكنكِ أن تطلقي النار علينا جميعًا |