| Eserlerini beğeniyorum, ama pop müzik uyandırma borusunun sebebi o değildi. | Open Subtitles | أقدر أعماله الأدبية و لكن ليس ذلك السبب لموسيقى بوق الإستيقاظ |
| En iyi çalana en iyi flütü verirsek, daha güzel bir müzik dinleriz. | TED | سنستمع لموسيقى أفضل إذا كان أفضل لاعب سيأخذ أفضل المزامير. |
| Eğer iyi müzik dinlemek isterseniz, oraya uğramanızı öneririm. | Open Subtitles | لو فى يومٍ ما ذهبتم هناك وأردتم أن أن تستمعوا لموسيقى جيدة,فلتمروا عليه. |
| Doğaya dair algımızı görünür ışıkla sınırlandırmak müziği tek bir oktavda dinlemeye benzer. | Open Subtitles | قُصور إستقبالنا لطبيعة الضوء المرئي يُشبه الإستماع لموسيقى |
| Civardaki üç bölgede country ve batı müziği çalan kanalları aradım. | Open Subtitles | قمت باتصال بثلاث محطات لموسيقى الريف و الموسيقى الغربية و حصلت على قائمة لجنة الاتصالات الاتحادية لكل منها |
| John Coltrane'in bir saksafon edinemediği dünyayı hayal edemeyen caz severler de var. | TED | وهناك محبون لموسيقى الجاز لا يمكنهم تخيل العالم بدون جون كولتراين ممسكًا بالساكسفون. |
| Fiji müziğini dinlemek benim için gerçekten zor. | TED | من الصعب جدا بالنسبة لي أن أستمع لموسيقى من فيجي. |
| Çocuk odasındaki pelüş oyuncakların, korkunç bir davul sesi eşliğinde dans ettiğini görmüş. | Open Subtitles | تخيلت بأن الالعاب التي في الحضانه كانو يرقصون لموسيقى افريقيه |
| Savul, müzik kenti ben geliyorum ve gitmeye de hiç niyetim yok! | Open Subtitles | إنظري , مدينة لموسيقى... سبب وجودي هنا الآن وأنني لن أغادرك أبداً. |
| Bu, Voyager uzay aracı için, ilk müzik seçimiydi. | Open Subtitles | هذا هو الإختيار الأول لموسيقى الرحّال على متن سفينة الفضاء |
| 80'lerin müziğinden nefret ettiğini söylemene rağmen elimde bir müzik çalar vardı. | Open Subtitles | حاملاً صندوق الموسيقى لولا أنّكِ أخبرتِني بكرهكِ لموسيقى الثمانينات |
| Endişelenme müzik kuramı, sadece müziğin matematiğinin süslü gösterimidir. | Open Subtitles | لا تقلق نظرية الموسيقى مجرد كلمة وهمية لموسيقى الرياضيات. |
| "...tekno müzik seviyor." | Open Subtitles | ♪ للموسيقى الشعبية, هي تحب الإستماع ♪ ♪ لموسيقى التيكنو ♪ |
| Genellikle bilgisayar oyunu oynayıp berbat top-40 pop müzik listeleri dinlerdi. | Open Subtitles | غالباً يلعب ألعاب الفيديو و يستمع لموسيقى البوب الفضيعة |
| - Artık popüler müzik yapmayacağız yani. | Open Subtitles | هذا يعني أننا لسنا فرقة لموسيقى البوب بعد الأن |
| Bizim aile büyük soul müzik fanatikleri idi... | Open Subtitles | أسرتنا كانوا متعصبين لموسيقى الروح, لذا.. |
| Çünkü kafanın üstünde durup, flüt müziği dinlemek kesinlikle aradığın cevaptı. | Open Subtitles | لأنّ الوقوف على الرأس و الإستماع لموسيقى الناي هي الحل |
| Şimdi, birisi duş satmak için niye frengiden ölmüş bir adamın bestelediği müziği kullanır ki? | Open Subtitles | لماذا يستمع أي أحد الآن لموسيقى كتبها رجل مات بالزهري |
| Nefret ettiğin müziği dinlemek pikabın arkasında kapana kısılmak Çinli adamların tel şehriyesini höpürdetmeye zorlanmak. | Open Subtitles | تستمع لموسيقى تكرهها تحبس في مؤخرت شاحنة تجبر على شرب النودل لرجل صيني |
| Büyük bir caz festivali var. Güzel bir veda yapmış oluruz. | Open Subtitles | سيُقام هُناك مهرجان عظيم لموسيقى الجاز و سنتوادع بطريقة جميلة |
| Garaj satışlarından aldığım akordeonlar var onları buraya asacağım ve böylece Paris müziğini temsil edecekler. | Open Subtitles | وحصلت على هذه الأكورديونات من معرض أغراض سيارات قديمة وسأقوم بلصقهم هنا بالأعلى وسيكونون ممثلين لموسيقى باريس |
| Bir Mozart fügü eşliğinde birden bir kan damlası görüyoruz. | Open Subtitles | نحن نفتح ورقة بيضاء ونحن نصغي لموسيقى موزارت فجأة نرى قطرة دم |
| Ülkelerinden sınır dışı edilmiş bir punk rock grubunu temsil ediyor. | Open Subtitles | كما تعلمون، وقال انه يمثل لموسيقى الروك فاسق الذي يتم تسليمه. |
| Kafayı bulup heavy metal dinliyorlar. | Open Subtitles | جميعهم ينتشون و يسمعون لموسيقى الالات الثقيلة |
| Bu duvara karşı söyleyip, iyi olmasını umabileceğin punk albümü değil. | Open Subtitles | لا ألبوم لموسيقى بانك تعزف فيها كيفما تشاء وتأمل أن تنجح |