| Ben ortaya çıkmadan önce, şimdiye kadar yaptığı tek iş... fahişeye nakit mi yoksa kredi kartıyla mı ödeme yapmak idi. | Open Subtitles | قَبْلَ أَنْ آتي, القرار الوحيد الذي اجراه أيَدْفعَ لمومس بالنقدِ أَو الإئتمان |
| Bilirsiniz fahişeye parasını ödersin oda istediğiniz rolü yapar. | Open Subtitles | تعرف أنك يمكن أن تدفع لمومس لفعل أشياء لك؟ |
| Büyük Danny Blue. Rus bir fahişeye para ödemiş. | Open Subtitles | داني بلو العظيم يدفع المال لمومس روسية. |
| Tampalı eski bir fahişenin böyle bir yere nasıl gücü yeter? | Open Subtitles | كيف يُمكن لمومس سابقة من (تامبا) أن تتحمّل تكلفة شُقة مثل هذه؟ |
| fahişeye verecek param yok benim. | Open Subtitles | لا أملك نقودًا لمومس. |