| Yakınlardaki Pire Limanı bombardımanında çok sayıda Yunan gemisi tahrip edildi. | Open Subtitles | لقد تدمرت العديد من السفن اليونانية في قصف لميناء باريوس |
| 483. bölüm memurları College Point Limanı'nın kuzeydoğusundan olay mahalline doğru yaklaşıyorlar, tamam. | Open Subtitles | نقترب الآن من موقع جريمة إلى الجانب الشمالى الشرقى لميناء كوليج بوينت |
| Bir Liman modeli yaptık her tür techizatıyla beraber. | Open Subtitles | لقد بنينا نموذج لميناء بتنصيب عِدة الميناء |
| İskoçya'da bir Liman almamı istiyor Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | يردني أن أخذه لميناء باسكوتلندا ولن أقوم بفعل هذا |
| Kargonun güvenli bir limana ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجلب كريستو شحنة تحتاج لميناء آمن |
| Hollanda limanına gidiyoruz, havanın amına koyayım. | Open Subtitles | نحن نتجه لميناء الهولندية. المسمار الطقس. |
| Lütfen bagajlarınız acele olarak rapor edin. | Open Subtitles | رجاء أبلغ عن الإخلالات فورا لميناء الفضاء |
| PACOM'un Honolulu Limanı'na tahsis edilmiş bir uydusu var. | Open Subtitles | باكوم لديها ستالايت مخصص لميناء هونولولو. |
| Bu nedenle bir Limanı ele geçirmemiz gerektiğini düşündük. Bu nedenle Dieppe'e saldırdık. | Open Subtitles | لهذه الأسباب بدا واضحاً أننا سنكون (بحاجه لميناء لهذا وقع إختيارنا على (ديِاب |
| İngiliz sömürgesi Hong Kong'a Victoria Limanı Tüneli'ni gururla sunar. | Open Subtitles | "يسعدها أن تقدمه كتاج لـ"هونك كونك "لميناء "فيكتوريا |
| Duvarda ki Portofino Limanı. | Open Subtitles | "حسناً ، إن لوحتك تلك لميناء "البورتوفينو |
| Seninle Charlestown Limanı'na vardığımızda onunla irtibata geçeceğim. | Open Subtitles | والاتصال التالي سيكون وصولي لميناء (تشالز تاون) وأنتِ بحوزتي |
| Oh, Sydney Limanı'nın önceki adı. | Open Subtitles | الاسم الاصلي لميناء (سيدني) |
| Otoyoldan son sürat ilerleyeceğiz Charleston Liman'ındaki mavi suları görene kadar durmayacağız. | Open Subtitles | وسنحتسي ذلك الطريق السريع الاسود حتى نرى المياه الزرقاء لميناء تشارلستون |
| Liman yolunuzu bulduktan ve çıpanızı bıraktıktan sonra, güvendesinizdir." | Open Subtitles | بمجرد أن تجد طريقة لميناء وتسقط مرساتك فأنت بأمان |
| Norfolk Liman İşletmesi'nin güvenlik görüntülerinde Tony'yle Ziva'yı aramamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أتفقد شريط التصوير الأمني لميناء "نورفيك" لأجل (طوني) و (زيفا) |
| Başkanım size ve yönetiminize Baltimore Liman Bölgesi'nin yeniden inşa planını gerçeğe dönüştürdüğünüz için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | سيدي العمدة، أنا أود أن أشكرك، أنت وإدارتك، لجعل المرحلة المقبلة من إعادة التطوير لميناء (بالتيمور) أمراً واقعياً. |
| Sevkiyat saat 11'de Boston Liman Tersanesi'ne gelecek. | Open Subtitles | -أصغي، الشحنة قادمة . لميناء (بوسطن) للسفن في الحادية عشر. -حسنُ . |
| Cristu'nun bir nakliyesi varmış, güvenli bir limana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | يجلب كريستو شحنة تحتاج لميناء آمن |
| Siz tedarikçilerinizi limana gönderirsiniz. | Open Subtitles | تقومون بإرسال من يمدونكم لميناء يتبعنا. |
| Amy'nin birkaç gün içinde yabancı bir limana ulaşacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | أمريكا الجنوبية؟ نقدر أن (أيمي) ستصل لميناء أجنبي |
| Bay Pascal, Charleston limanına gidelim ve bir şeyleri havaya uçuralım. | Open Subtitles | باسكال دعونا نذهب لميناء تشارلستون |
| Ana hedefleri olan Trieste limanına asla ulaşamadılar. | Open Subtitles | لم يحققوا هدفهم الرئيسي أبداً في الوصول لميناء (تريست). |
| Lütfen bagajlarınız acele olarak rapor edin. | Open Subtitles | رجاء أبلغ عن الإخلالات فورا لميناء الفضاء |