| Ben nedenini sormadım, ama o eskiden siyah olduğunu sonradan beyaza döndüğünü söyledi. | Open Subtitles | لم أسأله لماذا ، لكنه قال أن هذا هو شعره كان يوماً ما أسوداً والآن أصبح رمادياً |
| Ona sormak istediğim pek çok soru vardı, ama sormadım. | Open Subtitles | لقد كان لدي العديد من الأسئلة أردت إجابة عليها، لكني لم أسأله |
| sormadım. Asansörde karşıla onu. Kıçının hemen burada olmasını sağla. | Open Subtitles | لم أسأله عنها قابله عند المصعد و أحضره بسرعة |
| Ona sormadım. Öyleyse ne diyeceğini biliyorsundur. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لم أسأله حسنا إذا أنت تعرف ما هو رأيه في هذا الموضوع |
| Down sendromum olduğu için mi erkek arkadaşım olmak istemediğini sormadım. | Open Subtitles | لم أسأله عن الأسباب لماذا لايريد أن يكون صديقي ؟ هل بسبب أني مريضة ؟ |
| Bilmiyorum. İş işte. sormadım. | Open Subtitles | لا أعلم , مجرّد عمل , لم أسأله |
| Bilmem. sormadım ki. | Open Subtitles | لستُ أدري، إنّي حتّى لم أسأله. |
| sormadım çünkü cevabın evet olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم أسأله ,لأني أعرف الإجابة نعم |
| Yaşını sormadım, Francis. | Open Subtitles | أنا لم أسأله عن عمره , فرانسيس |
| Tanrı aşkına! Hayır, kendisine sormadım. Ama kafası karışık durumda. | Open Subtitles | يا إلهي لا، لم أسأله لكنه مشوش |
| İliği uyar mı diye bile sormadım. | Open Subtitles | لم أسأله حتى إن كان مطابقاً لي في الزرع |
| - Söylemedi mi? - Henüz sormadım. | Open Subtitles | ـ الذي لم يعطيك إياه ـ لم أسأله بعد |
| Bütün bunları bana verdiğinde, kendisi adına, günleri belirtilmiş şekilde, gönderilmek üzere, O'na sormadım... | Open Subtitles | عندما أعطاني كل تلك الأشياء لإرسلها في أيام محددة من قبله لم أسأله... |
| sormadım O'na. | Open Subtitles | لا أعلم ذلك ، أنا لم أسأله |
| Ona evin numarasını sormadım. | Open Subtitles | لم أسأله عن رقم المنزل |
| Ama adını hiç sormadım. | Open Subtitles | لم أسأله أبداً عن اسمه |
| sormadım. | Open Subtitles | أنا لم أسأله ان يقوم بهذا |
| Snoop Dog uzmana, kendini öldürmeden bu kadına bir saniye bile nasıl dayandığını sormak istesem de, sormadım. | Open Subtitles | وبالرغم من أنني أردت بشدة سؤال (سنوب) كيفيستطيعلثانيةواحدة أن يستمع لذلك الصوت بدونأنيقتلنفسه لم أسأله! |
| Ona konuşmak istediği bir şey var mı diye hiç sormadım. | Open Subtitles | لم أسأله أبداً عن أي شئ |
| - Ona, Abigail hastası mı diye sormadım. | Open Subtitles | حسنُ لم أسأله إذا كانت مريضة |