Tüm Bu olaydan önce Sen biliyorsun, ben bile onu hiç düşünmemiştim . | Open Subtitles | تعلمين، عندما إختفى هؤلاء الناس، لم أُفكر بالامر حتى |
Ama yananın sen olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أُفكر أنّكَ أنتَ من سيتم حرقّه |
Buraya taşınmadan önce yemin ederim annemi hiç düşünmemiştim ama Chatswin' deki Anneler Günü tek bir şeyi acı verici şekilde belli etti bu duygu karşılıklıydı. | Open Subtitles | قبل أن ننتقل لهنا , أقسم أنني لم أُفكر بها أغنية * lykke li -possibility * |
Çok üzgünüm. Düşünmedim bile. | Open Subtitles | أنا آسفة للغاية انا حتى لم أُفكر |
(Kahkahalar) Bunun hakkında ikinci defa Düşünmedim bile, ta ki işteyken beni şok edecek bir istatistik duyana kadar. | TED | (ضحك) لم أُفكر حتى في الأمر مرة أخرى. حتى سمعت إحصائية في العمل صدمتني. |
Sen ne olmak isterdin? Bilmiyorum. Hiç Düşünmedim. | Open Subtitles | لا أعلم لم أُفكر في هذا الأمر |
Düşünmedim. | Open Subtitles | أجل , لم أُفكر بذلك |
Nick'i Düşünmedim. | Open Subtitles | (لم أُفكر بأمر (نيك |