| Kimin için çalıştığımı bilmiyordu. Rastgele bir barda bana asıldı. | Open Subtitles | لم تكن تعلم لحساب من أعمل لقد قابلتني بحانة عشوائية |
| Bilemiyorum. Belki de ateş eden kişinin kim olduğunu dün geceye kadar bilmiyordu. | Open Subtitles | لا أعلم، ربما لم تكن تعلم من هو مطلق النار حتى الليلة الماضية |
| Başlangıçta bilmiyordu, ama araştırmacılar buna bir isim verdiler. | TED | لم تكن تعلم ذلك حينها، لكن لدى الباحثون اسم لهذا. |
| Yani birini niye öldürdüğünü bile bilmiyor muydun? | Open Subtitles | مهلاً ، إذاَ لم تكن تعلم حتى لماذا تقتل شخصاً؟ |
| Karının başka bir adamdan bebeği olduğunu bilmiyor muydun? | Open Subtitles | لم تكن تعلم أن زوجتك لديها طفل من رجل آخر؟ |
| İyi niyetli olduğuna inancım tam ama bunca konuşmadan sonra bilmiyormuş gibi davranamazsın. | Open Subtitles | أعلم أنك مؤمن، لكن الأن لم تعد تستطع التصرف كأنك لم تكن تعلم. |
| Karanlık bir odada kendine geldiğini ve nerede olduğunu bilmediğini söylemişti. | Open Subtitles | ،قالت أنها أُحضرت إلى غرفة مظلمة لم تكن تعلم أين كانت |
| Ve Gaby'nin, karanlık bir varlığın sokağa geldiğinden haberi yoktu. | Open Subtitles | وغابي لم تكن تعلم ان مخلوقا مظلما قد وصل للحي |
| Kocasını zehirlemişti ama, nasıl zehirlediğini bilmiyor muydu? | Open Subtitles | هى والتى سممت زوجها لم تكن تعلم كيف سمم زوجها؟ |
| Eşcinsel olduğumu bilmiyordu. Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan, erkek arkadaşım olup olmadığını sordu. | TED | جدتي لم تكن تعلم أنني مثلية، وقبل ست أشهر تقريبا من وفاتها، ومن حيث لا أدري، سألتني إذا كان لدي حبيب. |
| Nereye gittiğini bilmiyordu. Kendini kaybetmişti. | Open Subtitles | إنها لم تكن تعلم أين تذهب لقد كانت هيستيرية |
| Kaderinin bu salonda belirleneceğini bilmiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تعلم أن مصيرها سيحدد في هذا المعرض |
| Belki 1000 yıldır ayakta duran köy, bizim o gün geleceğimizi bilmiyordu. | Open Subtitles | هذه القريه التى ظلت قائمه لربما ألف عام لم تكن تعلم أننا فى الطريق اليها ذلك اليوم لو كانوا يعلمون لهربوا فى الحال |
| Cebinde olduğunu bilmiyordu, öyle degil mi? | Open Subtitles | انها لم تكن تعلم انه فى جيبها اليس كذلك ؟ |
| Ne yediğini bilmiyordu değil mi? | Open Subtitles | لم تكن تعلم ماذا تأكل عندما وصل الطعام أليس كذلك؟ |
| Kameranın seni çektiğini bilmiyor muydun? | Open Subtitles | أنت لم تكن تعلم أن ألكامرة تعمل |
| Arka bahçede olduğunu bilmiyor muydun? | Open Subtitles | لم تكن تعلم أنها كانت في فنائهِ الخلفي؟ |
| Yoksa bunu bilmiyor muydun? | Open Subtitles | أم أنك لم تكن تعلم ذلك؟ |
| Onun burada olduğunu bilmiyormuş. - İlginç. | Open Subtitles | قالت انه كان بأجازة لم تكن تعلم حتى, انه هنا |
| Kabul edip etmeyeceğimi bilmediğini söyledin mi? | Open Subtitles | ما رأيك أن تقول أنك لم تكن تعلم أني سأفعلها؟ بوكا.. |
| Çünkü seyahate çıkacağından haberi yoktu ve gideceği yerde çantasına ihtiyacı olmayacaktı. | Open Subtitles | لانها لم تكن تعلم انها ذاهبة فى رحلة وأينما ستذهب لن تحتاج إلى الحقيبة |
| Burslu öğrenci olduğunuzu bilmiyor muydu? | Open Subtitles | لم تكن تعلم أنكما طلبة منحة ؟ |
| Eğer ne yapmak istediğini bilmiyorsa henüz yapmamış olmadığını anlarım. | Open Subtitles | وإذا لم تكن تعلم الإجابة . عندئذ ٍ أعلم أنها لم تخرج أبدا ً |
| Ama barda seninle konuşmamıza kadar senin de haberin yoktu. | Open Subtitles | لكنكَ لم تكن تعلم بهذا إلاّ بعد مجيئي للحانة و إعلامك بذلك |
| İnsanlar yatağa oturduğunda bundan haberdar değildin. | Open Subtitles | نعم، ألسنا على وشك تخريبه؟ لم تكن تعلم ذلك عندما تركت الناس يجلسون عليه |
| Siz birinin değerlerinin ne olduğunu bilmiyorsanız sohbet edin, onları tanımaya çalışın, onların neden böyle davrandığını bulun. | TED | إن لم تكن تعلم ما هي القيم التي يمتلكها أحدهم، بادر بالحديث واعلمها، واكتشف ما الذي يجعلها علامة فاصلة لديه. |