| Öyle olmalı. Üç gündür yeterince uyumadın. | Open Subtitles | بالتأكيد لا تشعر أنك بخير فأنت لم تنم كثيراً منذ 3 أيام |
| Biz bu işi kitabına uygun yapmıyoruz. 3 gündür uyumadın. | Open Subtitles | هذا ليس بخصوص إتباع التعليمات أنت لم تنم منذ 3 أيام |
| 10 gün uyumamış biri için sakinleşme iyi bir başlangıçtır. | Open Subtitles | التخدير بداية جيدة لمن لم تنم منذ عشرة أيام |
| O bizi terk ettiğinden beri, bir gece bile doğru dürüst uyumadı. | Open Subtitles | منذ أن غادر هو، أخبرتني أنها: لم تنم مرة واحدة بشكل مُريح |
| 25 yaşında kadın, 10 gündür uyumuyor. | Open Subtitles | امرأة بالخامسة و العشرين لم تنم منذ عشرة أيام |
| Dün gece iyi Uyumadığını söylerim. | Open Subtitles | . . سأخبرها فقط انك لم تنم كما ينبغي ليلة أمس |
| Asla Robert ile beraber uyumadın. Hepsi yalandı. Seni yalancı! | Open Subtitles | لم تنم قط مع روبرت كان كل ذلك كذباً ، كاذب |
| Buraya kadar geldiğine göre sanırım hiç uyumadın ve parmaklarına kramp girmek üzere. | Open Subtitles | بما أنّك وصلت لهذا القدر، فلا بدّ أنّك لم تنم بعد، وأصبحت أصابعك تتشنّج، |
| Yemek yemiyorsun, günlerdir uyumadın ve açıkçası kafandaki başlık kokmaya başladı. | Open Subtitles | أنت لا تأكل، لم تنم منذ أيام، و لكي أكون صادقة، بدأت تخرج رائحة من تلك القبعة. |
| - Beni öldürecekler Sam. - Tom, iki gündür uyumadın. | Open Subtitles | ـ يريدون قتلى ـ أنت لم تنم ليومين. |
| Uzun bir gece oldu. uyumadın. | Open Subtitles | لقد كانت ليلة طويلة أنت لم تنم |
| Uzun bir gece oldu. uyumadın. | Open Subtitles | لقد كانت ليله طويله و أنت لم تنم |
| Bizim kurbanın tarifine uygun biri gelmiş dün sabah otele giriş yapmış ama hizmetlinin dediğine göre gece odasına uyumamış. | Open Subtitles | سجلت دخولها البارحه صباحاً لكن حسب قول المدبره فهي لم تنم في غرفتها |
| Daha önce hiç restoran mutfağında uyumamış sanırım. | Open Subtitles | يبدوا وكأنها لم تنم في مطبخ المطعم من قبل |
| Biz İtalyanların! Kızım öyle heyecanlandı ki dün gece uyumadı. | Open Subtitles | إبنتي كانت مبتهجة بسبب السفر، لدرجة أنها لم تنم ليلة البارحة. |
| İyi uyumadı ve annem işe dönmek zorundaydı. Çok yorgunum, tatlım. | Open Subtitles | لم تنم جيداً، وعليا أن أعود الي العمل، لذا أَنا مُتعِبة جداً. |
| Biraz stres altında, doğru düzgün uyumuyor. | Open Subtitles | انها تعاني الكثير من التوتر والإجهاد ..و لم تنم جيداً |
| Caroline, o bungalowda uyumuyor! | Open Subtitles | كارولين، انها لم تنم في المنزل |
| Üç yıldır doğru dürüst uyku Uyumadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها لم تنم جيّداً لمدة ثلاث سنوات |
| Ve bana verdiğin söze bağlı kalarak kızımla yatmamış olduğun için minnettarım. | Open Subtitles | انا اقدر انك كنت صادقا معى فى وعدك و انك لم تنم مع ابنتى .. |
| Dünden beri uyuyamıyor ve ona uyku hapını vermeyecek olmamdan dolayı kızgın. | Open Subtitles | إنّها لم تنم منذ البارحة. وحانقة لأنّي رفضتُ أن أمنحها حبّةً للنّوم. |
| Eğer senin kadar neşeli değilsek, Kev, sen yerde uyumadığın içindir. | Open Subtitles | (لأننالسنارخصاءمثلكيا(كيف, هذا لأنك لم تنم على الأرض |
| 10 gündür uyumuyormuş. | Open Subtitles | لم تنم منذ عشرة أيام |
| - Ama madem ki sordun... - Hayır, ne zamandır uyumuyorsun? | Open Subtitles | لكن منذ متى وأنت تسأل لا, لكم من الوقت لم تنم |
| Evi aramak isteyen kişinin dün bir evde yatmadığına dikkat çekmek isterim. | Open Subtitles | لاحظوا ان الشخص الذي يريد ان يبحث بالمنزل لم تنم في منزل الليلة الماضية |
| - Yeterince uyumamışsın. - Fazlasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لم تنم كثيراً- هذا هو النوم الذي أحتاجه- |