| Şey, yani, kesin olarak bana söylemediler ama onlar burada değiller ve onlar yokken de ben burada kalıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أعني لم يقولو لي على وجه التحديد ، لكنهم بعيدون ، وهذا ما أفعله عندما يكونو بعيدين |
| Kaç yaralı olduğunu söylediler mi? - söylemediler. | Open Subtitles | هل قالو لك كم عدد المصابين لم يقولو |
| Doğru cevabı verdiğini söylemediler ki. Sadece "Geçebilirsin" dediler. | Open Subtitles | لم يقولو أنّه أدلى بالجواب الصائب، إنّما قالوا له: "لكَ أن تعبر". |
| Neymiş? Ne olduğunu söylemediler ama çok önemli bir şeymiş. | Open Subtitles | لم يقولو كل ما قالو أنه مهم |
| Neden bize söylemediler ki? | Open Subtitles | ، لماذا لم يقولو لنا؟ |
| Ama ne zaman arayacaklarını söylemediler. İşte bu kadar. | Open Subtitles | لكنهم لم يقولو متى |
| Bunu hakkında birşey söylemediler. | Open Subtitles | لم يقولو أي شيء بخصوص هذا |
| - söylemediler. | Open Subtitles | لم يقولو |