| Olumlu yanından bakarsak daha fazla cam kırmadı. | Open Subtitles | على الجانب الإيجابي لم يكسر أيّ نوافذ أخرى |
| - Neden rekorunu kırmadı? | Open Subtitles | ـ لمَ ذلك الفتى لم يكسر الرقم القياسي؟ |
| Kolumu kırmadı. Dan benden hoşlanıyor. | Open Subtitles | انه لم يكسر ذراعى ، "دان" يحبنى |
| - Hiç bir kemiği dahi Kırılmadı mı? | Open Subtitles | انه لم يكسر أي العظام أيضا ؟ المحظوظ: |
| Ama hiçbir şey kırılmamış, yüksek teknolojili kilidin bile. | Open Subtitles | و لكن لم يكسر أي شيء ، و لا حتى تلك الأقفال ذات التكنولوجيا الفائقة |
| Sanırım çenemi dağıttı dostum. - Dua et ki boynunu kırmadı. | Open Subtitles | إنك محظوظ لأنه لم يكسر رقبتك |
| Benim kalbimi kırmadı. | Open Subtitles | حسناً, لم يكسر قلبي. |
| - Vazoyu Skippy kırmadı ki, ufaklık. | Open Subtitles | -سكيبي) لم يكسر المزهرية يا عزيزتي) |
| - Hiçbir şeyi kırmadı, bu yüzden- | Open Subtitles | -إنه لم يكسر أياً من عظامي لذا ... |
| O asla Tony'nin kalbini kırmadı. | Open Subtitles | إنه لم يكسر قلب (توني) |
| O halde çenesini Hank kırmadı. | Open Subtitles | اذا (هانك) لم يكسر فكها |
| Kırılmadı, Kırılmadı. | Open Subtitles | ومن لم يكسر، أنه لم يكسر. |
| o Kırılmadı. | Open Subtitles | . هو لم يكسر |
| Adamın 40 yaşına kadar bir kemiği bile kırılmamış. | Open Subtitles | أجل الرجل لم يكسر عظماً حتى الأربعين |
| - Hiç kalbin kırılmamış mıydı? | Open Subtitles | لم يكسر قلبكِ من قبل؟ |
| - Hiç kalbin kırılmamış mıydı? | Open Subtitles | لم يكسر قلبكِ من قبل؟ |