| Eben'in yalan söylemediğinden emin olmak için kalıp gelini görmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا المكوث لرؤية العروس لنتأكد ان ايبن لا يكذب |
| Hayır, biz sadece olaysız bir sabah geçirdiğinizden emin olmak için buradayız. | Open Subtitles | لا ، نحن هنا لنتأكد من أنكم ستحظون بصباح خال من الجرائم |
| Siz anlaşma teklif etmeden önce doğru adamı yakaladığımızdan emin olalım. | Open Subtitles | لنتأكد من حصولنا على الرجل الصحيح قبل أن تقدمي له صفقة |
| Pekala beyler, paramın çantalarda olup olmadığına bakalım ve ödül avcılarını bırakalım. | Open Subtitles | حسناً، أيها السادة لنتأكد أن هذه الحقائب محملة بمالي و سندع صائدي الجوائز يرحلون |
| Konsey Başkanının Acil Durum güçlerini Senatoya geri çağırdığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | اننا في طريقنا لنتأكد من ان المستشار قد اعاد سلطات الطوارئ الى مجلس الشيوخ |
| Arka taraftan gitmiş olmalı. Hadi gel. Kontrol edelim. | Open Subtitles | . لابد أنه خرج من الطريق الخلفي تعال معي ، لنتأكد من ذلك |
| Ama tam emin olmak için senin de beni vurman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن الطريقة الوحدية لنتأكد من ذلك هي أن تطلق النار علي |
| Omurilik sıvının nüksetmemesine emin olmak için gözlemlemeye devam ediyoruz. | Open Subtitles | ويجب أن نراقبها لنتأكد من عدم عودة سائل الحبل الشوكي |
| Ama bundan kesinkes emin olmak için bence beni tatmin etmen gerek. | Open Subtitles | لكن لنتأكد من عدم وقوع ذلك أظن بأن عليك أن تلعقي لي |
| İntestinal daralma olmadığından emin olmak için baryum lavmanı yapmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نحقنها شرجياً بالباريوم لنتأكد من عدم وجود تضييق داخلي |
| Bunları ilk bulduğumuzda güvenli olduğundan emin olmak için yaptığımız tahlilden. | Open Subtitles | قمنا بتحليل الكوكب عندما حفرنا واحظرنا البطاطس قفط لنتأكد انها آمنه |
| Kurt saldırısı olduğu düşünülüyor ama emin olmak için tüyleri incelemeliyiz. | Open Subtitles | يقول الأغلبيّة أنّه هجوم ذئب، لكن علينا أن نحلّل الفرو لنتأكد |
| Bu kez içeri başka Goa'uld almadığımızdan emin olalım. | Open Subtitles | لنتأكد انه لا يوجد المزيد من الجواؤلد عبروا البوابه. |
| Her şeyin doğru şekilde ayarlandığından emin olalım. Bekle, Aaron. Dur. | Open Subtitles | لنتأكد من أن كل شيء معد أولاً انتظر آرون، انتظر |
| Tamam beyler, çantaların benim paramla dolu olduğundan emin olalım, o zaman ödül avcılarımızın gitmesine izin verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، أيها السادة لنتأكد أن هذه الحقائب محملة بمالي و سندع صائدي الجوائز يرحلون |
| Akeelah'nın Güney Kaliforniya finallerinde... kodladığı ve kalifiye olmasını sağlayan kelimeye bakalım. | Open Subtitles | حسنا, لنتأكد من الكلمة هذه اكيلا تهجي هنا بنهائيات جنوب كاليفورنيا التي أوصلتها الى نهائيات مسابقة التهجئة الوطنية |
| Bir şey kaçırmadığımızdan emin olmak için ayrıntılara bir kez daha bakalım. | Open Subtitles | لنراجع التفاصيل مرة اضافية لنتأكد اننا لم نفوت شيئا |
| Buranın duvarlarını kontrol edip sağlam olduklarından emin olmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي لنا أن فحص الجدران هناك لنتأكد من أنها مؤمنة |
| Klasörlerimizi kontrol edelim, hiçbir şey kaybetmediğimizden emin olun. | Open Subtitles | لنتفقّد مجلداتنا لنتأكد أننا لم نفقد أى شىء |
| Hemen kokpite gidip kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نذهب إلى غرفة القيادة لنتأكد من الكابتن |
| Birlikte bir ekip oluşturup görüş alanımızda yürümelerini sağlar ve o şerefsizlerin arka kapıdan ürkütücü tipleri sızdırmayacağına emin oluruz. | Open Subtitles | سنشكل فريقاً ونجعلهم يتفقدون المحيط لنتأكد من إن هؤلاء الأوغاد لَمْ يسربوا أي زاحف من وراء ظهورنا |
| İyi olduğunuzdan emin olmamız gerek. | Open Subtitles | سيدي سوف نوصلك إلى العرض,لنتأكد من أنك على ما يرام,حسنا؟ |
| Önce doğrulamak için ANCA panel testi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجري فحصا شاملا لمضادات النوى لنتأكد اولا |
| Kısa devre olup olmadığına bakmak için ışıkları bir süreliğine kapatacağız, millet. | Open Subtitles | أيها الناس سوف نقطع الكهرباء لثانية واحدة لنتأكد أن الدائرة الكهربائية تعمل بشكل جيد |
| Gizliliğimizi sağlamak için karşı önlemlerimiz ve prosedürlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أجهزة التضليل ، سنلقيها لنتأكد تسللنا |