| Öyleyse ilk kar yağışında Doldam caddesinde yürüyelim. | Open Subtitles | إذن لنتمشى في شارع دولدام أثناء أول تساقط للثلج |
| - Hadi gidip yürüyelim. - Burada olduğum için inanılmaz mutluyum. | Open Subtitles | لنذهب لنتمشى - أنا سعيد بشكل لا يصدق لوجودي هنا - |
| Biraz yürüyelim, kalbimiz çalışsın. | Open Subtitles | لنتمشى قليلا لضخ الدم من القلب. |
| Ama köpeği suçluyorsanız eğer taşınır oksijen tüpümü de alıp onu yürüyüşe çıkarırım. | Open Subtitles | و لن اذا كنت ستلوم الكلب سآخذ خزان الأكسجين المحمول و آخذه لنتمشى |
| O ilk tekrar buluşmamız çok garip ve gergin anlardı ve bu gerilimi azaltmak için yürüyüşe çıkmaya karar verdik. | TED | كانت لحظات هذا اللقاء العائلي الأول صعبًة وقاسية ولتخفيف التوتر خرجنا لنتمشى |
| Tom, biz yürüyeceğiz. | Open Subtitles | - بالتأكيد - توم،سوف نذهب لنتمشى |
| Biraz yürüyelim. Bana sorduğun mağazayı göstereceğim. | Open Subtitles | لنتمشى سأريك المحل الذي تسأل عنه |
| Sabah öfkesi iyidir. Gel yürüyelim | Open Subtitles | الغضب في الصباح الباكر جيد جداً، لنتمشى |
| Colorado'ya gitmiyorum. Bak ne diyeceğim. Seninle biraz yürüyelim. | Open Subtitles | لن أذهب لكولورادو لنتمشى قليلاً |
| Hadi, dere kenarında yürüyelim. | Open Subtitles | لنتمشى الى النهر |
| yürüyelim, biraz ısınırız. | Open Subtitles | لنتمشى المشي سيدفئنا |
| Çıkıp biraz bahçede yürüyelim hayatım. | Open Subtitles | لنتمشى في الحديقة يا عزيزتي |
| Biraz yürüyelim. | Open Subtitles | دعنا نتمشى حسنا ، لنتمشى |
| Biraz yürüyelim. Hadi, yürüyelim. | Open Subtitles | دعنا نتمشى حسنا ، لنتمشى |
| Biraz yürüyelim. | Open Subtitles | لنتمشى قليلا, هيا بنا |
| Hiçbir şey. Gel yürüyelim. | Open Subtitles | لا شىء دعينا نذهب لنتمشى |
| - Hayatım, gel biraz yürüyelim. - Tamam. | Open Subtitles | عزيزى، هيا بنا نذهب لنتمشى - حسنا - |
| Biz yürüyüşe çıkarken, sizi temelli uğurladığını... düşünmüyordu bence. | Open Subtitles | أنا واثق أنها لم تتمن لك ليلة طيبة عندما خرجنا لنتمشى قليلاً |
| Hemen geliyorum, sonra da yürüyüşe çıkarız. | Open Subtitles | سأعود في الحال، من ثم سنذهب لنتمشى قليلاً |
| Sahilde son bir yürüyüşe çıkalım mı? | Open Subtitles | هل يمكننا الذهاب للمرة الاخيرة لنتمشى على الشاطئ؟ |
| Biz biraz yürüyeceğiz, Jack-Jack. | Open Subtitles | سنذهب لنتمشى جاك |
| Küçük bir yürüyüş yapacağız. Oynayabileceğimiz güzel bir yer biliyorum. | Open Subtitles | لنتمشى انا اعرف مكان جميل و هادئ يمكننا ان نلعب فية |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 