| - Elimizde 2 tane erkek var. Oyunun sonuna kadar bekleyelim bakalım. | Open Subtitles | لدينا ذكران مشتبه بهم لننتظر حتى يصبحول متلبسين |
| Onun ceketine bak. Seni korurum. - Hayır gerçek polisleri bekleyelim. | Open Subtitles | ــ لا ، لننتظر وصول رجال الشرطة الحقيقيين ــ أنا رجل شرطة حقيقي |
| Alan, o daha üç yaşında. Beş yaşına gelene dek bekleyelim. | Open Subtitles | إنه فى الثالثة من عمره لننتظر أن يبلغ خمس سنوات |
| Yine de ne tarz biri olduğunu biraz bekleyip görelim. | Open Subtitles | ومع ذلك، لننتظر قليلاً ونرى أكثر أي نوع من الأشخاص هو |
| bekle biraz daha su kupayi kazaninca kac kisi sana sarilacak. | Open Subtitles | لننتظر بعض الوقت قبل إمساك الأيدي والقبلات |
| Tamam, Şimdi Mutlu saatlerin bitmesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | حسنا , لذا لننتظر لساعة المرح حتي النهاية |
| Bölge'de düzenin sağlanmasını bekleyelim. | Open Subtitles | لننتظر حتى يتم استعادة الامن العالم في المنطقة الحادي عشر أولا |
| İçeri girmeden önce destek bekleyelim. | Open Subtitles | أيها العريف لننتظر المساندة قبل الدخول إلى هناك |
| Burada kalıp, fırtınanın geçmesini bekleyelim. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت لننتظر هنا لليل حتى تنتهي العاصفة |
| bekleyelim ve görelim bakalım, ben bedava kucak dansı verene kadar buluşmamız nasıl gidecek. | Open Subtitles | لننتظر و نرى كيف سيسير الموعد قبل أن أبدأ بتقديم رقصات حضن مجانية |
| Yakınlarda bir yerde bekleyelim. Bırakalım birbirlerini öldürsünler. | Open Subtitles | لننتظر في مكان قريب، و لنتركهم يقتلون بعضهم بعضاً. |
| - Kalp atışları gayet normal. Normal sancılar gelene kadar bekleyelim. | Open Subtitles | نبضات القلب طبيعية جداً لننتظر حتى يأتيكِ المخاض. |
| 12'ye dek bekleyelim. Herkes aynı fikirde mi? | Open Subtitles | لننتظر حتى الـ12 هل الجميع موافق على ذلك؟ |
| Bize katılmalarını bekleyelim, olur mu? | Open Subtitles | لننتظر حتّى ينضمان إلينا، هلاّ فعلنا ذلك؟ |
| Duyar duymaz geldik. Lobide bekleyelim. | Open Subtitles | لقد حضرنا بمجرد سماعنا بما حدث لننتظر فى الردهه |
| Başka fırsatlar da olacaktır. bekleyelim ve bunu doğru dürüst yapalım. | Open Subtitles | ،ستظهر فرص أخرى لننتظر ونفعل الأمر بالشكل الصحيح |
| Paniklemeden önce bekleyip neler olacağını görelim. | Open Subtitles | لننتظر ونرى ما سيحدث قبل أن ينتابنا الهلع |
| Vladimir: bekleyip ne diyeceğini görelim. | TED | فلادمير: لننتظر ونرى ماذا سيقول. |
| bekleyip görelim. Şimdilik bir tehlike yok. | Open Subtitles | لننتظر ونرى, ليس هناك أي خطر بعد |
| - Hayır, hastaneye gidene kadar bekle. | Open Subtitles | لا، لننتظر حتّى نصل إلى المستشفى، حسناً؟ |
| Ama etrafımızdaki tüm vakalarda herkese bekleyeceğiz ve göreceğiz, umut edelim diyorsunuz... | Open Subtitles | ولكن هذا ما نسمعه هنا مع كل حالة لننتظر ونرى, لنأمل |
| Evet beklemek zorunda kalırdık ama en azından götümüz donmazdı. | Open Subtitles | , أجل , كنا لننتظر . بدلاً من التجمد برداً |
| Biraz köhne olduğunu biliyorum ama içini görene kadar bekleyin. | Open Subtitles | آعلم بإنه مهمل قليلاً لكن لننتظر حتى نرى بالداخل |