| Biliyorum ama menajerle bir şeyler içmeye çıktığın için Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | نعم, لكنني لن أخبركِ لأنك تناولتِ الشراب بصحبة منسق مواعيد |
| Aslında bir fikrim var ama sana Söylemeyeceğim çünkü söylemek için henüz çok erken. | Open Subtitles | حسناً ، لديّ فكرة ، ولكن لن أخبركِ بها لأنّ ذلك سيكون سابقاً لأوانه |
| Ve Söylemeyeceğim de. | Open Subtitles | و لن أخبركِ بهذا |
| "Dağda ne olduğunu sana anlatmayacağım." demek mi bu? | Open Subtitles | هل هذا يرمز إلى "لازلت لن أخبركِ بما حصل في الجبال؟" |
| - Evet, ama artık sana anlatmayacağım çünkü beni başından savıyorsun. | Open Subtitles | -نعم، ولكنني لن أخبركِ عنهم |
| Sana hiçbir şey Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبركِ بأيّ شيء |
| Sana hiçbir şey Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبركِ شيئاً. |
| Thea, annemin sana araba alıp almayacağını Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | (ثيا)، لن أخبركِ ما إن كانت أمنا ستشتري لكِ سيّارة. |
| Ama sana tam yerini Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لن أخبركِ بالتحديد أين هي إلى أن... |
| - Gerçek ismimi size Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أخبركِ باسمي الحقيقي |
| Pam, bunu sana Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | بام " , أنا لن أخبركِ " |
| - Sağ ol, Charlie. - Kimin kazandığını sana Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | (شكراً، (تشارلي - لن أخبركِ من ينتصر - |
| Sana sırrımı Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ***لن أخبركِ بسري اللـ! |
| - Sana bir bok Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | - لن أخبركِ بشيء - |
| - Söylemeyeceğim. - Güzel. | Open Subtitles | لن أخبركِ - جيّد - |
| Hayır, sana Söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لا ، لن أخبركِ |