| Başka kimsenin sizden henüz haberdar olduğunu sanmıyorum, ama bu uzun sürmez. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أحدا يعرف بشأنكِ حتى الآن، ولكن لن يطول الأمر |
| Yemek birazdan hazır olur, Joe. Çok uzun sürmez. | Open Subtitles | سيكون العشاء جاهزا بعد قليل ، جو لن يطول الأمر |
| Beyefendi, kayıt için burada kalmanız gerekli. uzun sürmez. | Open Subtitles | سيدي، برجاء الإنتظار، نحتاج لأخذ إفادتك لن يطول الأمر |
| Çok Uzun sürmeyecek, tamam mı? | Open Subtitles | لن يطول الأمر أكثر من هذا، حسنٌ؟ |
| Bebek arabasına saplanman çok da Uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | لن يطول الأمر قبل أن ترسو في عربة أطفال |
| Kısa sürede birisi de senden bir ısırık alacaktır. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى يأخذ أحدهم قضمة منك |
| Ölmeyeceğiz! Telsizle polise haber verdim bile. uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يحدث , لقد أرسلت خططنا لاسلكيا للشرطة لن يطول الأمر |
| Fazla uzun sürmez. Birileri bizi bulacaktır. | Open Subtitles | لن يطول الأمر الأن شخصٌ ما سيجدنا قريباً |
| Bakın, kaybolduğumuzu anlamaları uzun sürmez. | Open Subtitles | انظروا يارفاق , لن يطول الأمر قبل ان يقوم شخصاً يبلغ باننا مفقودين |
| Olanları anlaması uzun sürmez. Elimizi çabuk tutalım. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى يدرك ما حدث لذا دعنا ننتهي من هذا بسرعة |
| Diğerleri gibi çadırını alıp buradan gitmesi çok uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يقلق كثيراَ لن يطول الأمر قبل تفض خيمتها مثل الجميع |
| - Henüz arama ekibinden haber yok. Ama fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | لم نتلق أي رد من فريق البحث بعد، ولكن لن يطول الأمر كثيرًا |
| uzun sürmez, birazdan hallolur. Tek yol bu. | Open Subtitles | لن يطول الأمر, سينتهي سريعاً إنها الطريقة الوحيدة لذلك |
| Şimdi beklemek zorundayız. uzun sürmez. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو الانتظار لن يطول الأمر |
| Kusura bakma. Uzun sürmeyecek. Hemen bir yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | أنا آسفه لن يطول الأمر سيكون غداء سريع |
| Uzun sürmeyecek. Binanın içindeyim. | Open Subtitles | لن يطول الأمر لأني موجودٌ في المبنى. |
| Birilerinin anlaması Uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | لن يطول الأمر قبل أن يكتشف أحدهم |
| Görüşmemiz Uzun sürmeyecek. Ona söylediğim aynı şeyi sana da söyleyeceğim. | Open Subtitles | لن يطول الأمر سأقول لك ما قلته له |
| Bu fazla Uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | لن يطول الأمر بك |
| Öyleyim, ama bu Uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | أجل، ولكن لن يطول الأمر |
| Kısa sürede birisi de senden bir ısırık alacaktır. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى يجرب أحدهم قضمة منك |