| Bunlara takılmadan hiç bir şey bu yere yaklaşamaz. | Open Subtitles | لن يقترب أحد من هذا المكان دون أن يتعثر فى شىء |
| Ama altının yanındayken sana hiçbir kötülük yaklaşamaz. | Open Subtitles | لكن لن يقترب منك الشيطان أبداً طالما أن الذهب بجانبك |
| Ama altının yanındayken sana hiçbir kötülük yaklaşamaz. | Open Subtitles | لكن لن يقترب منك الشيطان أبداً طالما أن الذهب بجانبك |
| Ambulans gelene kadar kimse çocuğun yanına yaklaşmıyor. | Open Subtitles | لن يقترب أحد لهذا الولد حتى يأتي الإسعاف |
| John kampüsün civarına bile yaklaşmıyor. Galiba utanıyor. | Open Subtitles | جون " لن يقترب من الحرم الجامعى" أعتقد أنه يشعر بالخجل |
| Kimse yarın sabah yediye kadar hediyelerin yanına yaklaşmayacak. | Open Subtitles | لن يقترب أحد منكم من هديته قبل السابعة صباحاً |
| Evlenene kadar yanına erkek sinek yaklaşmayacak. | Open Subtitles | لن يقترب منك أي شاب لمسافة عشرة أميال حتى تتزوجي |
| Her halükarda o kuşlar gidene kadar kimse buraya yaklaşamaz. | Open Subtitles | بأي حال، حتى تطير تلك الفراخ لن يقترب أي أحد منها |
| Adalet Bakanlığı soruşturması devam ettiği sürece büro yanlarına bile yaklaşamaz. | Open Subtitles | و مع استمرار تحقيقات وزارة العدل المكتب لن يقترب حتى من ذلك |
| Silahı ona doğru tutarsan sana yaklaşamaz. | Open Subtitles | أشر البندقية اليه، وهو لن يقترب منك. |
| Hiçbir zaman silahı atma hiç kimse yanına yaklaşamaz... | Open Subtitles | لاترمي المسدس. لن يقترب منك أحد |
| Ama altının yanındayken sana hiçbir kötülük yaklaşamaz. " | Open Subtitles | لكن لن يقترب منك الشيطان" "طالما أن الذهب بجانبك |
| Tanner etrafta oldukça A bana yaklaşmayacak. | Open Subtitles | طالما تانر حولنا اي لن يقترب عشر خطوات مني |
| Bir daha evimize ya da ailemizden birine yaklaşmayacak. | Open Subtitles | لن يقترب مطلقا من منزلنا أو أي فرد من عائلتنا |