| Barış ve sadeliğin tarafındayım, Bay Lud. Bu yüzden BM'e geldim. Sade diplomasi. | Open Subtitles | أنا مع السلام و الإستقرار يا سيد لود من أجل هذا جئت للدبلوماسيه الهادئه للأمم المتحده |
| Bu Nils Lud, Dr. Zuwanie'nin güvenlik şefi. | Open Subtitles | هذا نيل لود رئيس الأمن الخاص بدكتور زوانى |
| Kahraman olmak için her ne gerekiyorsa. Her zaman, her yerde, öyle değil mi, Lud? | Open Subtitles | أنت تقوم بأي شيء يصنع منك بطلا في أي وقت وفي أي مكان , أليس كذلك " لود " ؟ |
| Yakın bir zamanda Lod LTD Şirketi'nden bir teklif alacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تترقب أن تتلقى عرضاً في وقت قريب من شركة تدعى "لود إل إل سي" |
| Mesele şu ki buradaki hastamız Bay Ludd muhtemelen bu maddelerin hepsini bir ya da daha fazla kez içmiştir. | Open Subtitles | " المشكلة هى أن مريضنا هُنا ، السيد " لود على الأرجح في فترة ما قام بشرب جميع تلك المواد |
| Belki de dolabını da kontrol etsen iyi olur, ha, Lud? | Open Subtitles | ربما يجب أن تفحص خزانته لاحقا أليس كذلك " لود " ؟ |
| Ne olduğu önemli değil, Lud. Ne göründüğü önemli. | Open Subtitles | " لا يهم كيف كانت يا " لود ما يهم هو ما يبدو |
| Lud, şubeden biri bile bu kaydı görürse, artık polislik yapamazsın, bunu anlıyor musun? | Open Subtitles | لود " , إن رأى هذا" الشريط في القسم لن تعود شرطيا بعدها أتفهم ذلك ؟ |
| Kendini hiç önemsemediğinin farkındayız, Lud. Bu cok açık. | Open Subtitles | " نعلم بأنك لا تهتم لنفسك يا " لود هذا أمر جلي جدا |
| Bay Lud'ı arıyorum da. | Open Subtitles | أبحث عن مستر لود |
| - Bay Lud'ı daireye götür. Brian? | Open Subtitles | إصطحب مستر لود إلى الشقه |
| Nasılsın, Lud? Ne bu? | Open Subtitles | .. كيف حالك " لود " , ما هذا ؟ |
| Ona videoyu vermemeliydin, Lud. | Open Subtitles | " لم يكن عليك أن تعطيها الشريط يا " لود |
| Lud ve tüfek elimizde. | Open Subtitles | قبضنا على نيلز لود... |
| Ona videoyu vermemeliydin Lud. | Open Subtitles | (كان يجب الا تعطيها الفيديو (لود |
| Her neyse. Onunla Lod'daki arkadaşlarımızla ilgili konuşma fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | على أي حال، هل حظيتِ بفرصة للتحدث معه عن أصدقائنا في "لود"؟ |
| Lod dışında, onu arayacak kimse yok. | Open Subtitles | الوحيدون من سيفتقدونها "هم أولئك الذين في "لود |
| Lod Havaalanında davamız için öldüler. | Open Subtitles | في مطار (لود)، ضحوا بأنفسهم في سبيل قضيتنا |
| Yardımcı sonra bize genel Ludd durdurun. | Open Subtitles | بعدما ساعدنا في إيقاف الجنرال لود |
| Sonrasında Lucy Brooks'un kim olduğunu anlamak için General Ludd'u durdurmamıza yardımcı oldu. | Open Subtitles | بعد مساعدتنا لتوقّيف الجنرال (لود) (لكي يتعرف على (لوسي بروكس |
| Ludd Kapısı'nda hızlı akan nehir adamları güvenle karaya çıkarmayı imkânsız kılar. | Open Subtitles | النهر سرعته كبيرة عند بوابة ( لود) مما يجعل من المستحيل هبوط الرجال بأمان |