Clare Boothe Luce son derece sıradışı bir kadındı. | TED | هناك إمرأة غير عادية تدعى كلير بووث لوس. |
Bunu bitirmem lazım. Bu benim bayan Clare Boothe Luce'a methiyem. | TED | يجب أن أُنهي الحديث عنها. و أنا أُهديه إلى كلير بوث لوس. |
Evine git, Chris. Luc herşeyi temizleyecek. Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | إذهب إلى المنزل لوس سينظف الفوضى كالمعتاد |
- Los Angeles limanı. İskele 11A. 30 dakikaya oradayım. | Open Subtitles | ميناء لوس انجيلوس ، حوض السفن رقم 11 سأكون هناك خلال 30 دقيقه |
Ben fakir olduğumun farkında bile olmadan, Doğu Los Angeles'ta büyüdüm. | TED | لقد نشآت في شرقي لوس آنجلوس، ولم أكن أدرك أنني فقيرة. |
Los Angeles'te mesela yetki belediye başkanında mı valide mi? Başkan'da mı yoksa özel yurt savunması biriminde mi? | TED | لو كانت في لوس أنجيليس، هل المسئول هو العمدة، أم الحاكم أم رئيس الولايات المتحدة، أم رئيس الدفاع المدني؟ |
Las Vegas'a gittiğimde de içinde kötü bir his vardı. | Open Subtitles | نعم مثل الاحساس الذي راودك عندما ذهبت الى لوس أنجلوس |
Editörlük araştırmaları bölümü. Telefonu Henry Luce açarsa, kapatın. | Open Subtitles | قسم ابحاث التحرير إذا رد عليك هنري لوس أغلق الخط |
Popüler Kültür Bakanlığı ve Luce Enstitüsü'nde Almanya'yı temsil ediyor. | Open Subtitles | لأنه يمثل ألمانيا في البوب مانفول ومعهد لوس. |
Dert etme Luce. Her kızın başına gelebilir. | Open Subtitles | هو لا شيء مهمَ، لوس يَحْدثُ إلى البناتِ دائماً |
Ve Bay Luce'nin ofisine doğru gidip, hepsinin icabına bakacaksın. | Open Subtitles | وتقوم بالذهاب الى مكتب السيد لوس وقم بالاهتمام بذلك |
Her yönüyle göz alıcıydı Clare Boothe Luce. | TED | كانت في طلة كلير بوث لوس البهية. |
Luc! Hayır, asla birbirimizi görmedik Böyle devam edebiliriz. | Open Subtitles | لوس لا, هم لم يلتقوا من قبل أليس هذا واضح؟ |
Luc, Karayip aşkının içinde ne var? | Open Subtitles | لوس ماذا فى الرومانسيه الكاريبيه ثانية |
Hayır, Luc, Öğrendiklerimden dolayı mutlu değilim. Yut, adamım. | Open Subtitles | لا, لوس لست سعيدة لأعرف إبتلع يا رجل |
- Los Angeles, her neyse. | Open Subtitles | لوس أنجلوس مهما يكن على كل حال قبل الإنتهاء من هذه المرحلة |
- Los Angeles'e 9.30'da geleceğimizi söyle. | Open Subtitles | اخبري سلطات لوس أنجلوس اننا سنكون هناك عند الساعة 9.30 |
- Los Angeles'ta yaşayıp arabalardan nasıl korkabilirsiniz mi? | Open Subtitles | كيف تعيش في لوس انجلوس وتخاف السيارات ? ربما لا تقدر. |
Bu, Lucas Museum of Narrative Arts, Los Angeles'ta inşa ediliyor. | TED | إنه متحف لوكاس لفنون السرد يتم بناؤه في مدينة لوس أنجلوس. |
Öylesine bir tutku ve anlayışla ondan bahsediyordu ki, bu duyguyu Los Angeles Filarmoni’deki çalışma arkadaşlarımla da paylaşıyorum. | TED | وقد تحدث عنها بشغف .. ووعي وفهم كما أتحدث أنا مع زملائي في جمعية محبي الموسيقى في لوس أنجليس |
Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. | Open Subtitles | نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس |
Görüldüğü üzere Los Angeles'ta Hollywood Bowl'dalar, L.A. Philharmonic'in çaldığı bilgisayar oyunu müziklerini dinliyorlar. | TED | اتضح أنهم في هوليود لوس أنجلس يستمعون إلى إل أي فيلهارمونيك يعزف موسيقى الألعاب الإلكترونية |
Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı ve bir fikri vardı. | TED | كان بائع سيارات من لوس انجليس ، وكان لديه فكرة. |