| Almanya, Batı cephesinde kısa bir süreliğine sayıca Müttefiklerden fazlaydı. | Open Subtitles | لوهلة قصيرة فاقت المانيا الحلفاء عدداً على الجبهة الغربية |
| Tatlım, bir süreliğine gidiyorum, ...ama geri döneceğim. | Open Subtitles | عزيزتي... سأغيب لوهلة قصيرة, وسأرجع بعد ذلك، حسناً ؟ |
| Ebediyete kadar ölü kalmakla birlikte, ancak kısa bir an için yaşıyorsun. | Open Subtitles | تبقى ميتاً الى الأبد ولكنك تبقى حياً لوهلة قصيرة فقط |
| Çok kısa bir an için üçümüzün bahsettiğim gibi bir aile olabileceğimizi sanmıştım. Sen, ben ve Elsa. | Open Subtitles | ظننت لوهلة قصيرة أنّه يمكن لثلاثتنا أنْ نكون تلك العائلة، أنتِ وأنا و(إلسا) |