| Yerinde olsam o kızı bırakırdım. Pek ayağı yere basmıyor. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لتركتُ تلك العصفورة فمن كلامك، ليست بتلك الروعة |
| Yerinde olsam ben de gelmezdim. | Open Subtitles | أفهم من هذا أنكِ لن تعودين لم أكن لأفعل لو كنتُ مكانك |
| - Şu an öylesin. Ama iki saat sonra mesain başlıyor. Yerinde olsam karakola doğru yola çıkardım. | Open Subtitles | وأنت كذلك، ولكن نوبتك ستبدأ بعد ساعتين، لذا لو كنتُ مكانك لعدتُ للمركز |
| Ben olsam o kadar meyve kokteyli almazdım. | Open Subtitles | لن أبتاع هذا القدر من الشراب لو كنتُ مكانك |
| Yerinizde olsam, bu üssü hemen başka yere taşırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك , كنتُ لأخلي هذه القاعدة الآن |
| Yerinde olsam vazgeçerdim, hayatım. Onu bir daha görmeyeceksin. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لأستسلمتُ الآن لن تراها مجدداً |
| Yerinde olsam yeni bir arkadaş arama görüşmelerine başlardım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك , سوف أبدا بالمقابة لأجل أفضل صديق جديد |
| Yerinde olsam karşıdan karşıya geçerken dikkat ederdim. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لتوخّيتُ الحذر حين عبوري للشارع |
| Senin Yerinde olsam... | Open Subtitles | الآن اسمع, لو كنتُ مكانك, لكنتُ اكتشفتُ ذلك قبل أن تجد هي مكاناً أفضل و |
| Yerinde olsam tekrar düşünürdüm. İşverenimi üzmek istemezdim. | Open Subtitles | سأعيد النظر لو كنتُ مكانك لم أكن لأريد أن يكون ربّ عملي حزيناً |
| Senin Yerinde olsam, bütün bu yalanları söylerken, dikkat edip yardımcı olması için, yanımda birisini götürürdüm. | Open Subtitles | حسناً, لو كنتُ مكانك لأخذتُ أحد معي لمساعدتك بالسيطرة على هذه الكذبات |
| O yüzden Yerinde olsam şikayet etmeyi bırakırdım. | Open Subtitles | أنت المُشتبه به الرئيسي الآن، لذا سأكون هادئاً لو كنتُ مكانك. |
| - Bana mazeret üretmene gerek yok. Yerinde olsam, ben de aynı şeyi yapardım. | Open Subtitles | مهلا يا رجل، لست مُضطراً لإختلاق أعذار معي، فكنتُ لأفعل نفس الشيء تماماً لو كنتُ مكانك. |
| Yerinde olsam, buradan defolup giderdim hapse girmemek için. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك ، سأذهب من هنا قبل أن أذهب للسجن. |
| Yerinde olsam başlardım yani yoksa polisleri taksi yöneticilerine gönderirim. | Open Subtitles | لذا، سأبدأ بعمل اللازم لو كنتُ مكانك قبل أن أبدأ بتعريف رجال الشرطة بأصحاب سيارات الأجرة |
| Büyük ihtimal onlar için endişelenmişsindir ama senin Yerinde olsam endişelenmezdim onda bir bahse varım | Open Subtitles | ،قد تكونين قلقة بشأنهم لكنني لن أكونَ كذلك لو كنتُ مكانك ،لأنهم بالساعةِ 12: 50 |
| Senin Yerinde olsam birkaç dakikalığına burada kalırdım. | Open Subtitles | لبقيتُ هنا للدقائِق القَليلة القادِمة لو كنتُ مكانك. |
| Yerinde olsam arkama yaslanıp, kemerlerimi bağlardım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لوضعت كرسي على الطاولة هناك في الاعلى |
| Ben olsam, Buy More'da çalışmaya devam ederdim. Çünkü bir süre daha hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك, لحاولتُ التأقلم بالعمل في المتجر, فلن تغادره قريباً |
| Ben olsam özgeçmiş hazırlayıp başka iş bakardım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك لبدأتُ بإرسال سيرتي الذاتية لأعمال جديدة |
| Hazır bahsetmişken Yerinizde olsam birkaç adım geri giderdim. | Open Subtitles | بالتحدث عن الأمر كُنت لأتراجع خطوة او إثنتين لو كنتُ مكانك |