| Baban, böyle bir iş için bir çocuk gönderilmeyeceğini öğretmedi mi? | Open Subtitles | الم يعلمك ابوك الا تبعث بفتى ليؤدي مهام الكبار... .. ؟ | 
| Ve, Radyoaktif Serpinti Çocuğu seçmek için şehrimizde seçmeler düzenleyecek. | Open Subtitles | وسيجرون التجارب لاختيار طفل ليؤدي دور: فتى السقوط | 
| Benim yerime girmesi için birini tuttum. | Open Subtitles | دفعت إلى أحد ما ليؤدي الأختبار نيابة عني | 
| Ve bir organizatör ona bir konser vermesi için ulaşıyor, ...harika bir gösteri olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | و منظم حفلات عرض عليه ليؤدي حفلة وكان متأملا . بأن يكون عرضا رائعا | 
| O adam lider olmak için doğdu. | Open Subtitles | ذلك الرجل خُلق ليكون قائدًا خلق ليؤدي هذا العمل | 
| O ertesi gün ameliyat için yeterince dinlenmiş olarak gelmişti. | Open Subtitles | وكان واعي جداً في اليوم التالي ليؤدي عملية جراحية. | 
| Bir keresinde , doğum günümde, şehir benimle dans etmesi için bir ren geyiği eğitti. | Open Subtitles | مرة , في عيد ميلادي , المدينة قامت بتدريب غزال ليؤدي رقصة لي | 
| Sam işini yapmak için bir şans vermek zorunda. | Open Subtitles | يجبُ علينا أن نعطي سام فرصةً ليؤدي عمله بالشكل المطلوب | 
| Windgate. İşini yapmaya korktuğu için kızı bize gönderiyor. | Open Subtitles | أرسلها إلينا لأنه جباناً جداً ليؤدي واجبه. | 
| Bildiğiniz üzere PBA'in yetenek yarışması bu Cuma olacak ve her yıl sahneye performans sergilemesi için bir ünlü çıkarırız. | Open Subtitles | كما تعلم، ستقام مسابقة المواهب يوم الجمعة وكل سنة، نحجز مشهوراً ليؤدي عرضاً | 
| Karaciğeri, pankreas gibi davranması için bir nevi kandırmak. | Open Subtitles | البنكرياس وظيفة ليؤدي الكبد وتضلل | 
| Demek istediğim, belki bir ses dublörü bulman gerekirdi bu işi yaptırmak için. | Open Subtitles | أعني، ربما حصلت على ممثل ليؤدي الصوت أو شيء مثل ذلك . | 
| O yaratığı zapt edebilmek için aspromazinle* karıştırmanız gerek. | Open Subtitles | يجب عليك دمجها مع آسيبرومازين=دواء مهدئ للحيوان ليؤدي الى تهدئته | 
| Çocukluğumuzdan beri beynimizin prefrontal korteks bölümünü motor kabiliyetlerimizi ve el-göz koordinasyonumuzu bu iş için geliştirdik. | Open Subtitles | منذ الطفولة و نحن ندرب الفص الجبهي يالدماغ ليؤدي حركات معقدة جداً بالتنسيق بين اليدين و العينين فريدة من نوعها ببراعة إدراكية | 
| Eline en iyi olduğu şeyi yapmak için bir fırsat geçti. | Open Subtitles | حصل على فرصة ليؤدي ما يتقن مجدداً | 
| Jaden Never Say Never'ı söylemek için burada bizimle. | Open Subtitles | جايدين) هنا لأنه قادم ليؤدي) اغنية لاتقل لا على الإطلاق |