| Annesini hatırlamak için çok küçüktü, ama hep bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı. | Open Subtitles | فقد كان صغيراً ليتذكر والدته ولكنه دوماً ما علم أن هناك شئ مفقود |
| Dostlarım, karşınızda42. caddenin bir zamanlar Sanford Marks olduğunu hatırlayacak kadar yaşlı olan Standford Marks. | Open Subtitles | يا اصدقائي, رجلاً عجوز بما يكفي ليتذكر كيف كان شارع 42 عليه سانفورد ماركس |
| Madem o kadar iyiler, neden onu iyileştiremediler böylece kendi ismini hatırlardı? | Open Subtitles | اذا كانوا بهذا الذكاء، اذا لماذا لم يعالجوه ليتذكر اسمه؟ |
| Yanlış karar verdiğini bir ömür hatırlaması için iyi bir iz bırakmışsındır umarım. | Open Subtitles | حسناً، أتمني أن يكون له درساً جيّداً ليتذكر خطأه بالحكم |
| Benim tahminimce katil ona olayı hatırlatacak bir hatıra almak istedi. | Open Subtitles | حسنا هذا سؤال جيد تخميني ان المعتدي اراد شيئا ليتذكر جريمته |
| Yarın zırh donanacakların şerefine yarın onlar zırhlarını donanmadan önce yola çıkacağımızı unutmayın! | Open Subtitles | ليتذكر هؤلاء الذين سيذهبون مرتدين دروعهم في الغد أن يذهبوا قبل أن يرتدوا دروعهم! |
| Tüm personele hatırlatılır, güneş parlamasının başlaması... | Open Subtitles | ليتذكر جميع العاملين ... أن العاصفة الشمسية |
| Yangını hatırlamıyordur. Onun için daha yangın olmadı. | Open Subtitles | لم يكن ليتذكر الحريق، لأنه لم ينشب بعد. |
| Adımı hatırlamak için, Firavunun bir nedeni daha oldu. | Open Subtitles | مرة أخرى سيكون هناك سبب ليتذكر فرعون به إسم " أدونيا" |
| Katie'i doğru düzgün hatırlamak için çok küçüktü. | Open Subtitles | لقد كان صغيراً جداً حتى ليتذكر حقها |
| Marshall tüm bunları hatırlamak için çok küçük, | Open Subtitles | مارشال كان صغيرا جدا ليتذكر |
| Buradakilerin hiçbiri senin babana ne olduğunu, Thomas öldüğünde babanın nasıl darmadağın olduğunu hatırlayacak yaşta değil. | Open Subtitles | لا أحد من هؤلاء كبير ما يكفي ليتذكر ما حدث لوالدك كيف تشتت حاله وفقد التركيز بوفاة " توماس " |
| Eninde sonunda beni hatırlayacak. | Open Subtitles | ليتذكر امرأة مثلي |
| Ve hatırlayacak kimse de olmayacak. | Open Subtitles | و لن يتبقى أحد ليتذكر. |
| Kapıyı kapatmayı kim hatırlardı biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم من كان ليتذكر أن يغلق الباب؟ |
| Şimdi, eski Walter olsa amcanla olan anını hatırlardı ama bağlantıyı anlayamazdı. | Open Subtitles | الآن ، (والتر) الذي عهدته لم يكن ليتذكر قصتك بخصوص عمك ، و لكن ليس من دون فهم الوجاهة |
| Tara, bu sabah yanıma gelip Maryann'in ona yaptırdıklarını hatırlaması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | (تارا)، لقد جاء لرؤيتي في وقت سابق هذا اليوم، قال أنّه يحتاج للعون ليتذكر بمَ أصابته (ماريان) |
| Adını hatırlaması bir yıl aldı mı? | Open Subtitles | -هل إستغرقه الأمر عامًا ليتذكر إسمك؟ |
| Benim tahminimce katil ona olayı hatırlatacak bir hatıra almak istedi. | Open Subtitles | تخميني ان المعتدي اراد شيئا ليتذكر جريمته |
| Annesini hatırlatacak bir şey. | Open Subtitles | شيء ليتذكر به أمه |
| Nereye park ettiğimizi unutmayın. | Open Subtitles | ليتذكر الجميع أين أوقفنا المركبة. |
| Personele hatırlatılır, kantin alanında artık kendini temizleyen masa sistemi var. | Open Subtitles | "ليتذكر العاملون أن منطقة المطعم الآن تعمللنظامالمناضدذاتيةالتنظيف،شكراًلكم" |
| Yangını hatırlamıyordur. Onun için daha yangın olmadı. | Open Subtitles | لم يكن ليتذكر الحريق، لأنه لم ينشب بعد. |