Pekala, 91 1 'i arayın. Biri 91 1 'i arasın! | Open Subtitles | حسناً ، اتصوا بـ 911 - ليتصل احدكم بـ 911 - |
Arabasında bir sorun olursa arasın diye. | Open Subtitles | ليتصل بي إذا كان هناك أي شيء خاطىء بالسيارة. |
Geldiğinde Trencher'ın çiftlğini aramasını söyleyin. | Open Subtitles | أوه. حسنا، عندما يأتي، أخبره ليتصل الى مزرعة ترينتشير. |
Bu kongre üyesi. Biri ambülans çağırsın. | Open Subtitles | هذا عضو مجلس الكونجرس، ليتصل أحد بالأسعاف. |
Polisi aramak için kimse telefonu kullandı mı? | Open Subtitles | هل استعمل أحدكم الهاتف العمومي.. ليتصل بالشرطة؟ |
Bizi araması ve biletleri vermesi için daha zaman var. | Open Subtitles | لديه الكثير من الوقت ليتصل ويعطينا التذاكر. |
Oğlum biri polisi arasın. Bunu polise bildirmeliyiz. | Open Subtitles | يا رجل , ليتصل أحدكم بالشرطة يجب أن نُبلغ عن هذا |
Biri hayvanat bahçesini arasın. Kayıp bir panda var burda! | Open Subtitles | ليتصل أحدكُم بحديقة الحيوان هُناك باندا طليقة. |
Biri bomba imha ekibini arasın çünkü... hiçşüpheyokkiFunnyGirlpatlak verecek. | Open Subtitles | ليتصل أحدكم بفرقة المتفجرات لأن الفتاة المضحكة بلا شك ستكون فاشل |
Avukatın beni arasın. Anlaştık. | Open Subtitles | ليتصل بي محاميكما، لديكما صفقة |
Hemen açmayacağım. İkinci kez arasın. | Open Subtitles | لن أرد على الفور ليتصل مرة ثانية |
Birisi daha fazla hap için arasın. | Open Subtitles | ليتصل أحدكم لإحضار المزيد من الحبوب. |
Delaney'nin aramasını bekleyemem ve artık onların oyununu oynayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع انتظار ديلاني ليتصل لا أستطيع أن ألعب هذه اللعبة مجدداً |
Sıkıntı yaratma. Jean-Francois'a beni buradan aramasını söyledim. | Open Subtitles | لا تكونى هكذا لقد أخبرت جان فرانسوا ليتصل بى هنا |
- Chin'e güvenlik şirketini aramasını ve nereye gittiklerini öğrenmesini söyle. | Open Subtitles | ـ اطلب من تشين ليتصل .بشركة الامن ، ليعرف الى أين كانو ذاهبون |
Biri doktor çağırsın çünkü bu parça berbat bir şey. | Open Subtitles | ليتصل أحدكم بالطبيب لأن بصراحة هذا الأحمق مريض. |
-Biri polis çağırsın. | Open Subtitles | ليتصل أحد ما بالشرطة إنه مختل عقلياً |
Çünkü biri o telefonu aramak için, hala Yoon'ın telefonunu kullanıyor. | Open Subtitles | لأن شخص ما ما زال يستخدم هاتفها ليتصل بالهاتف العمومي |
Hapse girdiğinde ona numaranı vermen büyük incelikti ama beni araması gerekirdi. | Open Subtitles | هذا شيء جميل قمت به اعطائه جهاز اتصالك عندما ذهب بعيداً لكن كان ليتصل بي |
Eğer senin yaptığını biz yapsaydık, bir erkek asla aramazdı. | Open Subtitles | إذا فعلنا ما فعلته لم يكن صديقنا ليتصل ابدا ً |
Odasında hastaneyi arayacak bir telefon yok. | Open Subtitles | لا يوجد هاتف في غرفتها ليتصل بالمشفى. |
Eğer bize söylecek birşeyi olsaydı, arardı. | Open Subtitles | كان ليتصل إن اراد ان يخبرنا بآخر التطورات. |
telefon için bozuk para, sizi arayıp, raporlarını sunmak için. | Open Subtitles | ونقود ليتصل بك، من هاتف عام ليبلغك التطورات |
Birazdan Wendy'yi arayıp, işe alındığını söyleyecek. | Open Subtitles | إنه ذاهب ليتصل بـ ويندى خلال بضع دقائق ليخبرها |