ويكيبيديا

    "ليست متأكدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • emin değil
        
    • emin değilmiş
        
    Çünkü onu sevdiğinden emin değil. Open Subtitles لكن الأمر معقد إنها ليست متأكدة من أنها تحبه
    Adamla kalmak istediğinden emin değil. Open Subtitles هي ليست متأكدة حتى من أنها تريد البقاء معه
    Sue Sylvester böyle bir dünyada yaşamak istediğine pek emin değil. Open Subtitles سو سلفستر ليست متأكدة أنها تريد أن تعيش بذلك النوع من العالم
    - Sana güveniyor ama bizden emin değil öyle mi? Open Subtitles هي تستطيع ان تثق بنا لكنها ليست متأكدة عن بقيتنا ؟
    Şükran Günü'nde ne yapacağından hâlâ emin değilmiş. Open Subtitles وقالت أنها ليست متأكدة بعد مما ستفعله في العطلة.
    Sanki mutlu olmasının sorun olup olmadığından emin değil gibiydi. Open Subtitles كما لو أنها ليست متأكدة, إذا كان الأمر طبيعياً أن تكون سعيداً
    Ve sonra da, arkadaşlarından biri onu öldürmüş. Kim olduğundan emin değil. Open Subtitles وبعدئذٍ قتلها أحد أصدقائها وهي ليست متأكدة من ماهيته
    Ne olduğundan emin değil, ama doğru olmadığını biliyor. Open Subtitles أنها ليست متأكدة ما مضمونها, ولكنها تعرف بأنها غير قانونية
    Nasıl telaffuz edildiğinden pek emin değil, ama yeşil kartını alabilecek. Open Subtitles ليست متأكدة كيف تنطقها كي يحصل علي بطاقته الخضراء
    Aslında hala emin değil.. Open Subtitles في الواقع، انها ليست متأكدة بعد.
    Göğsünü aldırmak konusunda pek emin değil. Open Subtitles انها ليست متأكدة حيال استئصال الثدي
    - Gerçek adından bile emin değil. Open Subtitles إنّها ليست متأكدة من إسمك حتـى
    Adam'ın yeteri kadar protein aldığından emin değil. Open Subtitles وهي ليست متأكدة من أن " آدم يحصول على ما يكفي من البروتين.
    Babasının kim olduğundan bile emin değil aslında. Open Subtitles ليست متأكدة من الأب أيضًا
    Jennifer Diane Schecter bunların hiçbirinin oluşundan emin değil, ya da JDS'ye anlatılan bir hikaye mi, JD'nin anlattığı, J. I'ın bir şiirinden sonra, JDS., Jennifer Schecter JDS kendisinden birçoğuna sahip. Open Subtitles (جينيفر ديان شيكتر) ليست متأكدة إطلاقاً ما إذا كان شئ مما قد حدث قد حدث أو أن ذلك كان مجرد كذبة قيلت لـ(جي دي إس) من قبل (جي دي) بعد قصيدة لـ(جي).
    Hadi. Çocuk emin değil. Open Subtitles هيا، الطفلة ليست متأكدة
    Neden öyle emin değilim, çünkü Iowa Eyalet'i de emin değil. Open Subtitles السبب في أنني لست متأكدة أن ولاية (أيوا) ليست متأكدة
    Jake, Marley'i gözüne kestirdi ki Kitty bundan hiç memnun değil ve Emma McKinley'yi bırakıp, Will'le Washington'a gitmek istediğine emin değil. Open Subtitles (جايك) معجب بـ(مارلي) (الأمر الذي يجعل (كيتي غير سعيدة إيما) ليست متأكدة من) "من مغادرة "مكنلي
    Tam olarak emin değil. Open Subtitles ليست متأكدة تماماً
    ..ve Adam'ın yeterince protein alıp almadığına emin değilmiş. Open Subtitles وهي ليست متأكدة من أن " آدم يحصول على ما يكفي من البروتين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد