| Ve bana güvenin, onlar sizin düşündüğünüz gibi değiller. | Open Subtitles | وثق بي عندما أقول لك إنهم ليسوا كما تظن أنهم يكونون |
| Bulaştığın insanlar göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | الأشخاص الذينَ تورطتِ معهُم ليسوا كما تعتقدين. |
| Bilmiyorum. Senin beklediğin gibi değiller. | Open Subtitles | أنا لا أعرف, هم ليسوا كما تعتقدين |
| - Onlar söyledikleri kişiler değiller. | Open Subtitles | سأقوم بإخراجك من هنا, اتفقنا؟ إنهم ليسوا كما يقولون |
| Bu insanlar, olduğunu söyledikleri kişiler değiller. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص ليسوا كما يقولون |
| Dedikleri kişiler değiller onlar. Rus onlar. | Open Subtitles | انهم ليسوا كما يقولون انهم روسيين |
| Bu esnada biz de, aynı O.J. gibi, insanların hep göründüğü gibi olmadığını öğrendik. | Open Subtitles | وخلال تلكَ العملية، فهمنا أن الناس مثل أو جي ليسوا كما يبدون دوماً |
| Bazı insanlar göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | أن البشر ليسوا كما يبدون عليه |
| Ama bu ziyaretçiler göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | لكن، الزوار ليسوا كما يبدون |
| Göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسوا كما يبدون. |
| Onlar göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا كما ترونهم، |
| Göründükleri gibi değiller sanki. | Open Subtitles | كأنهم ليسوا كما يبدون |
| Çünkü Lemon'lar göründükleri gibi değiller. | Open Subtitles | لأن آل (ليمون) ليسوا كما يبدون |
| Teknedeki insanlar söyledikleri kişiler değiller. | Open Subtitles | (نعومي)، لقد كذبت اسمعوا، القوم على متن القارب ليسوا كما يدّعون! |
| Korkarım Sör Ethan ve Sör Oswald, göründükleri kişiler değiller. | Open Subtitles | (أنا أخشى أن السيد(إيثان.. والسيد(أوزولد)ليسوا كما يبدون عليه |
| Dedikleri kişiler değiller onlar. | Open Subtitles | هم ... هم ليسوا كما يدعون |
| Şu an bir şey düşünecek olsam insanların her zaman düşündüğüm gibi olmadığını düşünürdüm. | Open Subtitles | أن كان علي التفكير بشيء الأن , أعتقد... أعتقد أن هؤلاء الناس ليسوا كما ظننتهم دائما. |