Bizde hep yaptık. Kötü bir şey değil. | Open Subtitles | لقد مررنا جميعا بذلك ليس الامر بذلك السوء |
Paten sahasında konuşulacak bir şey değil bu. | Open Subtitles | نعم,ليس الامر من ذلك النوع الذي تتحدثين عنه في حديقة التزلج |
Kim olduğun hakkında yalan söylemek doğru bir şey değil. | Open Subtitles | الكذب فيما يتعلق بشخصيتك ليس الامر الصواب |
yasak park yeri bile olsa, eger 5 daikadan az bir süre, park etmis bir arabayi cekemezsiniz degil mi? | Open Subtitles | هل هناك مشكلة لقد سحبت لان الوقوف هنا ممنوع؟ لا ليس الامر هكذا |
Kulaga geldigi gibi degil dostum. O istedi. | Open Subtitles | ليس الامر كما سمعته يارجل لقد أرادت مني ذلك |
Aslında evet... Ama büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | حسناً, نعم, ولكن انه ليس الامر المهم |
Çok seviyorum onu. Kişisel bir şey değil. | Open Subtitles | لهذا احبها كثيرا ليس الامر شخصيا |
Hayır, hayır dostum. Öyle bir şey değil. | Open Subtitles | - لا أيها السافل ليس الامر كذلك |
Önemli bir şey değil. Tamam mı? | Open Subtitles | نعم، ليس الامر مهماً, حسناً؟ |
Hayır, bu öyle bir şey değil. | Open Subtitles | لا، ليس الامر كما... كنا. |
- Öyle bir şey değil. - Değilmiş... | Open Subtitles | ليس الامر كذلك - أجل صحيح - |
Durum öyle degil P. Asgari ücret saka gibi. | Open Subtitles | ليس الامر هكذا ياصديقتي الأجور القليلة تبدو كأضحوكة ما |
O kadar basit degil. | Open Subtitles | ليس الامر بتلك السهولة |
O kadar basit degil. | Open Subtitles | ليس الامر بتلك السهولة |