| Şimdi olmaz. Nedir bu gülünç şey? Gitar bile çalamıyor. | Open Subtitles | ليس الان , هذا هراء لا يستطيع العزف على الجيتار |
| Hayır, Şimdi olmaz! Dışarıda toplanıyorlarken olmaz. | Open Subtitles | لا ليس الان ,ليس وهم الان يحتشدون بالخارج |
| Şimdi olmaz. Açıklayacak vaktim yok, ama bu gece çok kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | ليس الان ، ليس لدى وقت للتوضيح و لكن هناك بعض الاشياء السيئه تحدث |
| Bakabileceğin zaman söylerim. Şimdi değil. | Open Subtitles | ساخبرك متى يمكنك النظر ليس الان,ليس الان |
| Belki Şimdi değil ama bir gün bu herifi terk etmek isteyecek. O adamın buna izin vereceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | ربما ليس الان, اذا فكرت يماً ما بتركه اتعتقد ان سيترك هذا يحدث؟ |
| Henüz değil, fakat yakında boşaltmak zorunda olabiliriz, en azından geçici olarak. | Open Subtitles | ليس الان لكننا سنخلى المكان مره اخرى , ربما بشكل مؤقت. |
| - Minibüsü nereden buldun? - Şimdi olmaz, bırak da nefes alsın. - Zak! | Open Subtitles | من اين حصلت على الشاحنه ايها الطفل ليس الان دعه يتنفس |
| Şimdi olmaz, geri zekalı. İmzasını kendin al. | Open Subtitles | ليس الان ايها الغبي احصل على توقيعه بالوقت المناسب |
| Joey, bunun nereden çıktığını bilmiyorum ama Şimdi olmaz. | Open Subtitles | لا جوي , لا اريد لما ظهر كل هذا ولكن ليس الان ـــ |
| Şimdi olmaz tatlım. Kıyamet Günü'nü ailenle geçirmelisin. | Open Subtitles | ليس الان عزيزتي وقت الكوارث هو وقت العائلة |
| - Birkaç dolarım var, biraz vaktin varsa... - Şimdi olmaz, kurabiyem. İşim var. | Open Subtitles | معى بعض الدولارات لو لديك دقائق قليلة ليس الان معى رفقة |
| Şimdi olmaz, Gus. Şu an bunu seninle yapamam. | Open Subtitles | ليس الان , جاس لا استطيع فعل هذا الان معك |
| Şimdi olmaz, tatlım. Birazdan oradan olacağız, tamam mı? | Open Subtitles | ليس الان , ياعزيزتى سنكون هناك بعض قليل , حسنا ؟ |
| Burada daha fazla kalamam Şimdi olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء هنا اكثر من هذا , ليس الان |
| Şimdi olmaz, herkesi bir arada tutmaya çalışırken. | Open Subtitles | ليس الان, لا وانا احاول ان اعيد تجميع ذالك معاً |
| Onunla sonra ayrılacağım, Şimdi değil. | Open Subtitles | انا سأنفصل عنها في وقت لاحق , ولكن ليس الان |
| Şu an veda etmiyorsunuz. Bu son konuşmanız değil. Şimdi değil. | Open Subtitles | انه ليس وداعا وهذه ليست بأخر محادثة بينكم ليس الان |
| Hayır dostum. Şimdi değil. Kafam biraz güzel de. | Open Subtitles | لا ياصاحبتي , لا ليس الان , انا منتشية بعض الشئ. |
| Şimdi, benden öylece bu işin peşini bırakmamı bekleyemezsiniz, Şimdi değil. | Open Subtitles | الان , لايمكنك ان تتوقع مني فقط ان ابتعد من هذا , ليس الان |
| Henüz değil, çocuklar. Minik Tim'i beklemeliyiz. Geliyorum, baba. | Open Subtitles | ليس الان يا اطفال علينا ان ننتظر (تيني تيم) |
| Odama giremezsin. Ne şimdi, ne sonra. Hiçbir zaman! | Open Subtitles | لا تدخلي الى غرفتي ليس الان او فيما بعد او ابداً |
| Vardı ama şimdi yok. | Open Subtitles | كان عندنا .. ولكن ليس الان |
| Hemen değil tabii. Ama yeterince yaparsak, kim bilir? | Open Subtitles | حسناً.ليس الان.لكن اذا فعلنا هذا بشكلٍ كافي.من يعرف؟ |
| Kalk balığa git. Hayatım, şu an olmaz. Uyuyorum. | Open Subtitles | استيقظ واذهب للصيد عزيزتي ليس الان انا نائم |
| Şu anda değil. Biri benden bir çekime gitmemi istedi. | Open Subtitles | ليس الان شخصاً ما طلب مني الحضور الى جلسة تصوير |
| Seks hayatını dinlemek isterim ama şimdi Sırası değil. | Open Subtitles | أريد السماع حول حياتك الجنسية لكن ليس الان |