Bu postayla yapacağın bir şey değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس شيئ تفعلينه عبر البريد أليس كذلك؟ |
Kontrol edememek utanılacak bir şey değil. | Open Subtitles | انت تعلم ، ان فقدان السيطرة ليس شيئ تخجل منه |
Ejder Sürücüsü olunmaz bu öğrenebileceğin türde bir şey değil. | Open Subtitles | أنت لا تختار أن تصبح سيد للتنانين إنه ليس شيئ تتعلمه |
İyice derine indiklerinde adli hesap uzmanlarının bulamayacağı bir şey değil. | Open Subtitles | حسنا، هذا ليس شيئ المحققين لن يكتشفوه لو بحثو جيدا |
O çocuğun yokluğunda hissettiğim acı çıkarıp da rafa koyabileceğim bir şey değil. | Open Subtitles | والحزن الذي أشعر به في حالة عدم وجود هذا الفتى ليس شيئ سأضعه بسهولة فوق الرف |
Seksi bir şey değil ama mutlu Noeller. | Open Subtitles | ...أنه ليس شيئ ذا قيمة عالية عيد كريسماس سعيد |
çok gülüyoruz, önemli bir şey değil. | Open Subtitles | نضحك كثيراً أقصد, انه ليس شيئ مهم |
Ölüm heyecan verici bir şey değil, Alan. | Open Subtitles | ألن، الموت ليس شيئ رائع. |
Utanılacak bir şey değil ki. | Open Subtitles | انه ليس شيئ يخجـل منه .. |
Ve bu kötü bir şey değil. | Open Subtitles | .وذلك ليس شيئ سيء |
Ama bu yapmak için para vermek isteyeceğin bir şey değil. | Open Subtitles | لكن ليس شيئ تود أن تدفع لأجله |
Büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | إنه ليس شيئ كبير |
Qi gong sadece açıp kapatabileceğim bir şey değil.\ elimden bir şey deneyeceğim. | Open Subtitles | أندي , (جي غونك) ليس شيئ يمكنني تشغيله وإيقافه حسنا , سوف أجرب حظي مع هذه |
Çok ateşli bir şey değil ama... | Open Subtitles | ...أنه ليس شيئ ذا قيمة عالية |
O kötü bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس شيئ سيئ . |