| Tamam, benden o şekilde hoşlanmıyorsun. Ama bu kadar acımasız olmana gerek yok. | Open Subtitles | حسنا , أنت لست معجبا بي , ليس عليك أن تكون لئيما هكذا |
| Dünyanın en hızlı maraton koşucusu olmana gerek yok, sadece kendi imkansızlıkların, onları gerçekleştir. Bu da bebek adımlarıyla başlar. | TED | ليس عليك أن تكون أسرع عدّاء في العالم. فكر بما يمكنك تحقيقه، وابدأ تلك الخطوات الصغيرة. |
| Evet ama savunan sen olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | نعم، ولكن ليس عليك أن تكون الذي يقوم بذلك |
| Hadi ama bu kadar sert olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | بالله عليك, ليس عليك أن تكون قاسياً هكذا حيال الأمر. |
| Aldığım ders, özgün olmak için ilk olmaya gerek yok. | TED | إذن فالدرس الذي تعلمته هو أنه ولكي تكون مبدعاً ليس عليك أن تكون الأول. |
| Bu sefer bunu yapmana gerek yok. Çok ama çok güçlendim. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون ذلك فلقد أصبحت أكثر قوة |
| Ülkene hizmet etmek için politikacı ya da orduda olman gerekmez. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون في الجيش .أو سياسي لخدمة البلاد |
| Acı çekmek için zeki olmanıza gerek yok, fakat canlı olmanız gerekir. | TED | ليس عليك أن تكون ذكياً لتعاني، لكن ربما عليك أن تكون حياً. |
| Evans, Mustang olmak için sporcu olmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون رياضياً إذا أردت أن تكون حصاناً برياً |
| Görünmez olmana gerek yok. Artık o kişi değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون خفي، لست ذلك الشخص بعد الآن |
| Ondan sorumlu olmana gerek yok, seni görmesine izin ver, yeter. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون مسؤول عنه دعه أن يراك فقط |
| Uyanık olmana gerek yok. Orada olsan yeterli. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون مستيقظاً عليك أن تكون موجودا فحسب |
| - İyi de ben baba değilim ki. - Baba olmana gerek yok ki. | Open Subtitles | ولكنني لست أباً ليس عليك أن تكون كذلك |
| Burada olmana gerek yok. Burada olmak zorunda değilsin. Yürüyüşe çıkabilirsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون هنا بإمكانك التنزه |
| Bir kaç saat daha mahkemede olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون في المحكمة لمدة الساعتين القادمتين |
| Bu konuda çok huysuz olmak zorunda değilsin | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون فظًا عندما نتحدث عن هذا |
| - Değişim. Farklı olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون رجلاَ مختلفاَ |
| Bir kahraman olmak için süper güçlere sahip olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | . . ليس عليك أن تكون عند قدرات خارقة |
| Golf oynamak için formda olmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون في حالة جيّدة لتلعب الغولف |
| Kızın bir şey sakladığını anlamak için akıl okuyucu olmaya gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون قارئ أفكار كي تعرف أنها تخفي شيئاً |
| Bunun için hıyarlık yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون جافياً حيال الامر |
| Bunu hissetmek için illa sokakta bulunmuş bir bebek olman gerekmez. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون لقيط لتفهم هذا الشعور |
| Aşil gibi büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok, büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da. | TED | ليس عليك أن تكون محاربًا عظيمًا كا أكليس أو ملك عظيم أو بطل |
| -Güzel öpüşmek için karşı cinsel olman gerekmiyor ki. | Open Subtitles | ليس عليك أن تكون رجل مستقيم لتكون مقبّل جيد |