| Sizden saklayacak hiç bir şeyim yok, ve sizin de benden saklamanız gereken hiç bir şeyiniz yok.Birbirimize güvenmeliyiz. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لإخفاء منك، وكان لديك شيء تحتاج إلى إخفاء مني. يمكننا أن نثق في بعضنا البعض. |
| Hepsi iyi hoş da benim sana sunacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | هو كل شيء حسن وجيد ليس لدي أي شيء أقدمه لك |
| Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. hiçbir şeyim yok artık. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء |
| Bİr kutu dolusu fransızca kitap ve bu ev dışında hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | باستثناء صندوق مليء بالكتب الفرنسية وهذه الشقة ، فأنا ليس لدي أي شيء |
| Saklayacak birşeyim yok ama, sizi uyarıyorum patron memnun olmayacak. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأخفيه، ولكن زوجتي لا تحب ذلك. |
| Ayrıca, gösterebileceğim yeni hiç bir şey yok. | Open Subtitles | منجهةاخرى، ليس لدي أي شيء جديد أريك إياه |
| Bagajda hiçbir şey yok, köpeğin yemeği bile. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء على الإطلاق ولا حتى عشاء الكلبة. |
| Resmi suçlamada bulunmayacaksanız söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت هنا لشحن لي مع شيء، ليس لدي أي شيء آخر أقوله. |
| Maalesef o gece 19:00 ile 22:00 arasından herhangi bir şeyim yok. | Open Subtitles | للأسف، ليس لدي أي شيء من السابعة للعاشرة مساءً تلك الليلة |
| Benim konuşacak bir şeyim yok. Şimdi konuşacak bir şeyin oldu mu? | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأتحدث عنه. أي شيء لتتحدث عنه الآن؟ |
| Senin için henüz bir şeyim yok. Yakında olacak. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لكِ بعد سيكون لدي قريبا |
| Saklayacak bir şeyim yok, gizli kapaklı işlerim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لتخفيه، أي أجندة خفية. |
| Kaybedecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | .ليس لدي أي شيء لأعطيه لكم |
| "Artık biriyle yaşıyorum, iyi madem." Ay kıyamam, benim hiçbir şeyim yok be. | Open Subtitles | أنا اعيش مع شخصا ما الان اتفاق دنيئ الان ليس لدي أي شيء |
| Tamam, işte giyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | حسن، إذا ليس لدي أي شيء لألبسه ليس لدينا الوقت لحياكة أي شيء جديد |
| Cömertliğim yok efendim. hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي كرم هنا، سيدي ليس لدي أي شيء |
| Aslında kötü hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | في الواقع، ليس لدي أي شيء سيء للغاية. |
| Kaybedecek hiçbir şeyim yok! | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء على الاطلاق لأخسره |
| Aşkımdan başka hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأقدمه سوى حبي. |
| Bu da bluzumu ütülemedi demek yani açılış için giyecek hiç birşeyim yok demek. | Open Subtitles | مما يعني أنها لم تكي بلوزتي مما يعني أنني ليس لدي أي شيء لأرتديه في العرض الأول |
| onu durdurabilecek birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لردعك يمكنك أن تقضي عليّ |
| Bunun hakkında başka söyleyeceğim pek fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأقوله عن ذلك أكثر. |
| Affedersin. Bir şeyler ikram etmek isterdim ama hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عفوا ، كان علي أن أقدم لكِ شيئا ولكن ليس لدي أي شيء |
| Rüya ve mucizelerden başka bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء الأحلام أو المعجزات |