Bayan Barone, oğlunuzun işe alınmamasının sizinle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | السيدة بارون، والسبب ابنك لا تحصل على هذا المنصب ليس له اي علاقة معك. |
Bunun benle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا ليس له اي علاقة بي. |
Onun bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | انه ليس له اي علاقة مع هذا لا شيء! |
Benim güvenliğime olan bu beklenmedik ilginin boks maçı yapan iki çekici kadını izlemekle... bir alakası yok değil mi? | Open Subtitles | أنت متأكد من هذا الاهتمام المفاجئ جديدة في سلامتي ليس له اي علاقة مع مشاهدة امرأتين الانخراط في بعض الملاكمة ماكر؟ |
- Büromun bu sızıntıyla hiç ilgisi yok - Gerçekten mi? | Open Subtitles | مكتبي ليس له اي علاقة بهذا التسريب - حقاً ؟ |
Bunun, bu dava ile hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | هذا ليس له اي علاقة بهذه المحاكمة |
Larson'a olanlarla bir ilgisi yok çünkü. | Open Subtitles | (ليس له اي علاقة بما حدث ل(لارسون |
- Bunun tur menajerinin kızımı ayartmasıyla bir alakası yok. | Open Subtitles | هذا ليس له اي علاقة بمدير جولتك يُفسد أبنتّي. |
Hayır, bununla alakası yok. | Open Subtitles | لا لا, ذلك ليس له اي علاقة بها |
Bunun konuyla alakası yok. | Open Subtitles | هذا ليس له اي علاقة بالقضية |
Bunun şansla hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | الحظ ليس له اي علاقة بهذا. |
Yaptıklarımın senin hayat anlayışınla hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | ما افعله ليس له اي علاقة بما تسميه حياة |
Ve bunların seninle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | وهذا ليس له اي علاقة بك |